Yıllardır maruz kaldığım kara propagandayla mücadeleye kendimi o denli kaptırmışım ki söz hakkı verilmeden yargısız infaz edildiğimi çok sonraları fark ettim. Babam da hayatta olmayınca meğer beni kolayca gözden çıkaran basiretsiz aile büyüklerimin*** insafına kalmışım.
Alevi Kürtler olarak sahipsiz kalmış, parçalanmış bir toplumuz. KURUMSAL güç odakları kent yaşamıyla birlikte akrabalık ilişkilerinde artan bu kopukluğu sistemin araçlarıyla kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar. En başta ailem ve yakınlarım, yanlış yola sapanları toplumdan dışlayarak cezalandıran kadim geleneğimizi menfaatleri doğrultusunda suiistimal eden bu güç odaklarının oyununa geldiler.
Devlet içinde devlet olmuş paralel yapılanmalar yıllardır deepfake teknolojisiyle aleyhimizde imaj mühendisliği yapıyorlar: İstihbaratın terörle mücadele için kullanma izni olan casus yazılımları adi tezgah ve kumpaslarda kullanıyorlar, ürettikleri manipulatif bilgi ve belgelerle bizleri istedikleri kılığa sokup ortalığa servis ederek insanlığa karşı suç işliyorlar.
Yıllardır kamuya açık Blog yazılarımda konuya ilişkin somut bilgileri paylaşıyorum. Ne var ki Emniyet ve Yargı birimleri üç maymunu oynayarak bu suça ortak olmakla kalmıyor, haklı ve mağduru maddi manevi yılgınlığa uğratmaya ve yargı eliyle kriminalize etmeye programlı kurum içi düzeneklerde etkin bir faaliyet yürütüyor: Bkzn.
Hasbelkader yaşıyoruz şu hayatı...
2019'da ortaya çıkan kanıtlardan konut dokunulmazlığımın çocuk istismarcısı adi çeteler tarafından ihlal edildiğini öğrendim. Oysa 2018 Şubat'ında binada yaşanan şüpheli durumlar üzerine mahalle karakoluna gidip soruşturma talebinde bulunmuştum. Konuyla ilgilenen memurun talebimi işleme koymadığını anlamam uzun sürmedi. Zira şikayete konu olan uygunsuz olaylar azalacağı yerde artışa geçti. Bu durum evimizde, binamızda, mahallemizde huzurumuzu kaçıran çetelerin ve kurumlardaki işbirlikçilerinin gücünü göstermeye yetiyordu.
Telefon ve internet bağlantılarım uzun zamandır paramiliter siber çetelerin takibi altında. Yıllardır dijital hilelerle istedikleri ekleme-çıkarmayı ve kurguyu yapan siber kumanda masalarıyla çalışıyorlar. Paramiliter çetelerin kurumlardaki uzantılarıyla nasıl bir güç sinerjisi oluşturduğunu, maruz kaldığım sistematik itibarsızlaştırma düzeneklerinin Emniyet ve Yargıdaki uzantılarından anlamak işten değil!
2000'li yıllardan itibaren bizlere musallat edilen, 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından sonra da kirli tezgah ve saldırılarına kaldıkları yerden devam eden canlı hücreler, devlet kurumlarında ve farklı siyasi oluşumlarda renklendirme usulüyle varlıklarını sürdürüyorlar. Dünyanın en aşağılık iftira düzenekleriyle onur ve haysiyet cellatlığı yapıyorlar.
Bana yönelik kurumsal destekli itibarsızlaştırma saldırılarında hikayesi önceden yazılmış şaibeli bir ölümle ortadan kaldırılmamın hesabını yaptılar. Beni dijital takibe alanlar yıllarca ellerini kollarını sallayarak evime girip çıkmışlar. Çocuk çocuğu kullanarak manipulatif bilgi ve belge üretecek kadar aşağılık bir düşmanlık örneği sergilediler. Devletin ilgili birimleri ise çocuk istismarcısı fuhuş/porno çetlerinin paralelinde hareket ettiler. İtibarsızlaştırma düzenekleriyle sınırlı kalmayıp cana kast ettiklerini düşündüren izaha muhtaç olaylar orta yerde duruyor. 2020 Haziran'ında evimde aniden yaşadığım kaynağı hâlâ muamma kimyasal zehirlenmenin bu düzeneklerden bağımsız olmadığını düşünüyorum.
(***) Babam yıllar evvel büyük ablamın evliliğinde yaşadığı sorunlar yüzünden damadını vurdu ve cezaevinde yattı. Annem muhtemelen bu defa benim evliliğimin bakiyesi sorunlar yüzünden erkek kardeşlerime zarar gelmesinden çekindiği için arkamdan benim aleyhimde hareket etti. Oysa ben ne evliliğime ne de boşanma süreçlerine ailemi dahil etmedim. Babamın olayından sonra ailemiz dağılmıştı. Annem ve kardeşlerimle yıllarca görüşmedim. Boşandığımı psikolog ablamın dışında aileden bilen yoktu. Sessiz sedasız anlaşmalı bir boşanmayla kurtulduğumu zannettiğim eski eşim F.Kemal Altaylı'nın TMSF'den uzatmalı sevgilisi ve şimdiki eşi Nagihan Gür Altaylı'yla birlikte kurdukları tezgahlarda, devletteki sosyal ve siyasal güç ilişkilerinin yanı sıra ailemdeki iletişimsizliği de "işlevsel" hale getirdikdiklerini öğrendim. Bknz - Hayatımız Türkiye'de işlerin nasıl yürüdüğünü gösteren lab sahasına döndü.