Kurumlar nesnel gerçekliklerden uzaklaşıp kişisel algılarla yönetilen yapılara dönüşüyor
YARGI BİRİMLERİ VATANDAŞI KARŞISINA ALAN BİRER ZÜMRE DEĞİLDİR. YARGI SİSTEMİ HALKA HİZMET EDEN EN ÖNEMLİ VE EN SAYGIN KURUMSAL YAPI OLMALIDIR.
Süreçleri sadece evladını korumak isteyen bir anne hassasiyetiyle değil aynı zamanda yaşanan aksaklıklara dikkat çeken sosyal sorumluluğu yüksek bir yurttaş ve bir sosyolog vasfıyla sorguluyorum. Ne var ki başvurduğum hukuki yollardan bir netice alamıyorum. Bir netice alamadığım gibi görevini layıkıyla yapmak yerine beni haklı ve mağdurken kriminalize etmek isteyen yargı birimleriyle karşı karşıya getiriliyorum. Hak arayanı bir de yargı eliyle kriminalize etmek bir devlet geleneği olmamalı.
HERKES CEMAAT/TARİKAT DENİLİNCE SUNNİ İSLAM ÇİZGİSİNDEKİ CEMAAT VE TARİKATLARI AKLA GETİRİYOR. OYSA BUNLARIN SEKÜLER İZDÜŞÜMLERİ DE VAR. MASON LOCASI DA BİR TARİKATTIR MESELA. EZOTERİK OLUŞUMLAR DA DEVLETTE KENDİ NETWORKLERİNİ/PARALEL YAPILANMALARINI KURUYORLAR.
Derin/paralel devlet yapılanmalarında sapkın cinsel eğilimleri olan pedofiliye meyilli bir kliğin bütün bu olanlara sebep olduğunu düşünmeden edemiyorum. Durum bu ise Fatih Kemal Altaylı ve Nagihan Gür Altaylı bu kliğin birer üyesi olsa gerek. Yoksa bu iki insanı kurumsal anlamda niçin bu kadar müdafaa etsinler? Bunun yolunu da benim gibi doğru düzgün yaşayan, değerlerine bağlı birinin, kurumsal arka planı olan tezgahlarla mahvında buluyorlar. İleri teknolojiyle kurdukları düzeneklerde kadına ve çocuklara ganimet gözüyle bakan zihniyeti açık ediyorlar. Yıllara uzanan itibarsızlaştırma saldırılarında profesyonel dikkat çeldirmelerle, belaltı tezgahlarla, çirkin algı manipulasyonlarıyla beni zan altında bırakmaya programlı kurgu ve hikaye üretimini otomasyona bağladılar. Maruz kaldığım sistematik saldırılar karşısında şu son on yıldır kıran kırana bir mücadele içerisindeyim.
- Hukuken doğru olmak teknik bir "doğruluktur". Adaleti tesis etmek çok başka bir şeydir.
MAĞDUR VE HAKLIYI BİR DE YARGIDAKİ PARALEL YAPILANMALAR ELİYLE MAĞDUR EDİYORLAR:
İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİNDE
* HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYMAYAN TESADÜFLER,
* DAVALARDA ANİ ÇARK EDİŞLER,
* YARGI YOLUYLA İTİBARSIZLAŞTIRMA GİRİMLERİ,
* DİJİTAL SİSTEMDE YAPILAN "DENK GETİRİŞLER"
* DAVA SORUŞTURMALARININ CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARINA BAĞLI KİŞİ VE ADRESLERE YÖNLENDİRİLMESİ
YARGIDA PARALEL BİR SİSTEMİN VARLIĞINA İŞARET EDİYOR.
- 2019 - Oğlumun siber ve akran zorbalıklarına maruz kalıp kalmadığının araştırılması için bilgisayar ve te telefon hattının incelenmesi, yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması yönünde farklı tarihlerde yaptığım iki soruşturma talebim gerek ön savcılık bürosunda gerekse sonraki soruşturmalarda aynı savcılara yönlendirildi (Sözlü ve yazılı talebimi sunduğum ön büroda iki farklı tarihte de aynı savcıya denk geldim. Savcının adını anımsamıyorum. Ancak bilahire bulurum). Soruşturmalar layıkıyla yapılmadan kapatıldı (ilki Savcı Seyit Ahmet Doğru- 2019/31360. iki savcılık soruşturma talebime ve itirazıma rağmen soruşturmalar layıkıyla yapılmadı. Hukuki başvurularım işlevsiz hale getirildi). Savcı Seyit Ahmet Doğru bir tek takipçisi bile olmayan Blog'umda hukuki süreçlerin arşivini yaptığım, aksaklıklara ilişkin haklı eleştirilerimi nesnel boyutlarıyla ele aldığım paylaşımlarımda savcılık soruşturma no'suyla birlikte adının geçmesini şahsına yönelik bir hakaret gerekçesi yaptı ve açılan davaya sanık olarak çağrılmama sebep oldu.
YARGI KURUMLARININ HALİ BU İKEN KİMİ KİME ŞİKAYET EDELİM?!
Beş yıldır iletişim çabalarıma rağmen ulaşamadığım oğlumun başına gelmiş ve bundan sonra gelebilecek her şeyden bu yargı birimleri sorumludur. Siber ve akran zorbalıklarını keyfimden çalışmadım ben.
KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.
KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.