Siber ve akran zorbalıklarını keyfimden çalışmadım

Erginleşmemiş bir zihniyetin eline hasımlarına karşı kullanmak üzere deepfake gibi ileri bir teknolojiyi verenler tıpkı "muz ithalatı yapıyoruz, kokain taşındığını bilmiyorduk" diyen paravan şirketlerlerden farksızlar. Tek farkla bunlar paramiliter yapılanmalar; yani Fetö tarafından darbe öncesinde piyasaya sürülen, darbenin bastırılmasına rağmen yasa ve ahlak dışı bir piyasada iş görmeye devam eden, kurumsal arka plana sahip troller... Oğlum Cem'e on iki yaşından beri yapılan siber ve akran zorbalığını tahmin etmek güç değil. Annesini zan altında bırakan uygunsuz, seviyesiz içeriklerle ona baskı uyguladılar muhtemelen. Çocuğum niçin beni görmesin yoksa... Rezillik diz boyu... Ama suçlular utanç duymuyor. En yakınımdaki insanlar bile anlatmak istediklerimi ve iletişim kanallarım kesilen oğlumla ilgili somut kaygılarımı basite indirgeyen yapmacık tavırlar sergilediler.  

Oğlum uyuşturucuya alıştırıldıysa bunu bilme olanağım bile yok. Uyuşturucuyla ya da cinsellikle alakalı "ödüller"le kumanda ediliyor olabilir. Siber zorbaların baskı ve tehditleri yüzünden de benimle yılda en fazla iki defa iletişim kuruyor olabilir. Çünkü beş yıldır aynı izaha muhtaç kısırdöngüyü  yaşıyoruz. Kendisine söylenileni yapmadığında ceza veren bir sistem mi var diye düşünmeden edemiyorum. Beş yıldır bu düğümü çözmeye çalışıyorum.  Aile Mahkemelerinin dahi önüme engel koyması vahim bir meseledir. 7/24 Bilgisayar oyunlarına bağımlı bir çocuk olduğu için sağlık sorunları ortaya çıktı. Bir de uyuşturucu türü bir olay varsa bundan devletin Aile Mahkemeleri, Savcılık ve Emniyet birimleri birinci dereceden sorumludur. 




Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler