Yavuz Hırsızlar

Fatih kemal Altaylı ile Nagihan Gür'ün TMSF çatısı altındaki sadakatsizlikleri evliliğimizin son yıllarına denk geliyor. O vakitler sadece Kemal değil kadın da evliymiş. Kemal'in evliliğimizin başından beri önüne gelenle düşüp kalkan, farklı fantaziler peşinde koşan, kurduğu çarpık ilişkilerle beni ve evladımı riske adan dengesiz biri olduğunu çok geç öğrendim. 2008'de ortaya çıkan vahim bir olay, aslında gerçeğe yeterince ışık tutuyordu. Ne var ki psikolog ablamın Kemal'i aklayan tutumu ve Kemal'in yalvar yakar inkâr edişleri evliliğimi sürdürme kararımda etkili olmuştu. Meğer hastalık derecesinde aldatma huyu, gizli kapaklı çarpık ilişkilere merakı hep varmış. Daha evliliğimizin ilk yıllarında yakın arkadaşımla*** ilişkiye girmiş bozuk bir karakter. Valhasıl-ı kelam, sürekli aldatıldığım yalan bir evlilikte vitrin görevi gördüğümü öğrenmem, anlamam ve kabullenmem on beş yılıma mal oldu. Kemal'le ortak evladımızın hatırına olay çıkarmadan anlaşmalı bir protokolle tek celsede boşamdım. Ocak 2014'te bize yürüme mesafesinde bir ev tuttu. İlk iki yıl oğlum için gayet güzel geçti. Anne babası olarak ikimizden de mahrum kalmadı. Ta ki babası 2016 Nisan'ında Kartal Kentplus'a taşınana kadar. Aynı  yılın Ağustos ayında evlendiği avukat nagihan gür'le birlikte  sosyal ve siyasal güç ilişkilerini kullanarak beni hayatlarından TAMAMEN ekarte etmek için teyakkuza geçtiler. Sağ ve sol paramiliter çeteleri ve bu çetelere çalışan taşeron trolleri peşime taktılar. Beni hikayesi önceden yazılmış şaibeli bir ölümle ortadan kaldırmanın hesabını bile yaptılar. O gün bugündür  bunların başıma açtığı işlerle mücadele ediyorum.

Kurdukları tezgahlarda her şeyi hukuki süresine kadar hesaplamışlar: Bknz - "Kocanın evden ayrıldığı ilk 4 ay içinde kadının koynuna adam sokmaya çalışmak". 

Oğlumun ve benim, bugüne kadar başımıza gelmiş ve bundan sonra gelebilecek her şeyden Yozgatlı Gür'ler ve Samsun Çarşambalı Altaylı'lar sorumludur.

Not: TMSF avukatı Nagihan Gür Altaylı 2013 yazında ben oğlumla her yaz olduğu gibi kayınvalidenin yazlığındayken ve biz hâlâ evliyken benim evime girip benim yatağımda o vakitler kocam olacak bu adamla ilişkiye girecek kadar ahlaki değerlerden yoksun bir kadındır. Bununla da yetinmeyip evimin piyasa değerine kadar hesaplayarak benim ve evladımın mahvı üzerine kendisine bir hayat planı kurmuştur. Evladımı bu amaç uğruna kullanarak onu benden uzaklaştıran bir çocuk istismarcısıdır: Bknz. Bundan âlâ düşman mı olur!

(***)  Yozgatlı Gür'ler ve Samsun Çarşambalı Altaylı'lar yetmiyormuş gibi bir de Adapazarı Boşnak mafyası takıldı peşime. ODTÜ'den yakın arkadaşım Sakaryalı Hülya'yla 2014'te aramızda geçen mesajlaşmanın Hülya'nın açık tablet ve bilgisayarından ev ahalisi tarafından da görüldüğünü öğrendim. İlk evliliğindeki kötü sicili ortadayken Kemal'le Hülya'nın evliliğimizin ilk yıllarındaki uygunsuz hallerine rağmen ben gözümün önündekini göremedim. Ne olursa olsun konduramıyor insan. Sizin aklınıza getirmekten bile hicap duyğunuz işi arkanızı döndüğünüz anda hayata geçiren insan modelleri bunlar. Hülya'nın yine ODTÜ'den arkadaşımız olan eski eşi Mete'yi aldattığını hepsi biliyordu. Buna rağmen açık tablet ve bilgisyar yüzünden Kemal'le ilgili mevzuda huzurları kaçtığı için tefe koydukları kişi ben oldum. En yakın ortak arkadaşımız Faika'nın da tüm bunları bilmesine rağmen benim lehime hareket etmediğini üzülerek öğrendim. Haklı ve doğru taraf yerine, peşin hüküm ve önyargıyla ve üstelik benimle doğru dürüst yüzleşmeden yalanı ve iftirayı seçmiş olmaları benim değil onların ayıbıdır. Başka isimler de var: Lisede, üniversitede yıllarca aynı sıralarda dirsek çürüttüğümüz insanlar.







Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler