Yıllardır beni zan altında bırakan organize çeteye kimse müdahale etmiyor

KURUMSAL DESTEKLİ İFTİRA DÜZENEĞİ

Mahkemenin resmi kayıtlarına geçen kayıt dışı çok yüksek gelirimin olduğu, farklı bankalarda hesaplarımın olduğu, çok yüksek harcamalarımın olduğu iftirasına hiçbir işlem yapmayan Yargı Sistemi.

Facebook'ta bile adınızı aradığınızda aynı isim ve soyisimde kişiler liste halinde önünüze dökülüyor. Nüfus müdürlüklerinden, belediyelerden ya da muhtarlıklardan bu bilgilere ulaşmak mümkün. Ancak devletin yetkili birimleri yıllara uzanan kepazeliklere ve siber suçlara müdahale etmiyor.

Ben kendimi bildim bileli ayağını yorganına göre uzatan biriyim. 2019'da dava dosya masrafları vs için ailemden aldığım ufak tefek destekleri saymazsam, ömrümün hiçbir döneminde hiçkimseden en ufak bir maddi destek almadan ayakta durdum. Yakın arkadaşlarım bunu çok iyi bilirler. Babam cezaevine girince yazları çalışarak üniversiteyi bitirdim. Evliliğimde ise çocuğumun bakımını ve ev idaresini üstlendiğim için çalışma hayatıma ara verdim. 2014'teki anlaşmalı protokole dayanan boşanmadan sonra eski eşim Fatih Kemal Altaylı'yla asgari düzeyde diyaloğum vardı. Evliyken ödemelerini ihmal ettiğimiz SGK borcumu toplu halde ödemesi konusunda anlaşmıştık. Sonrasında çark etti. TMSF Yozgat kontenjanından avukat sevgilisi Nagihan Gür ile birlikte beni maddi manevi yılgınlığa sürüklemeyi amaçlayan itibarsızlaştırma saldırılarının da düğmesine bastı. 2016 yılında mahalledeki bir bayiye arabamı satıp SGK borcumu ödedim. Bu defa yargıdaki güç ilişkilerini devreye koydukları yıldırma süreci başladı. Arabamın satışından kalan para da dava ve soruşturma bombardımanlarından sadece iki davanın savunması için tuttuğum Erzurumlu avukat Rıza Yıldırım'a*** gitti. O tarihlerde düğmesine basılan kurumsal destekli İTİBARSIZLAŞTIRMA düzenekleri her yerde etkisini gösterdi. Bu durum iş arayışlarıma ve öğretmenlik atamasına yansıdı. İş arayışlarımdan ve öğretmenlik atamasından olumlu netice alamamış olsam da kimseye muhtaç kalmadan geçimimi sağladığım asgari bir gelirim hep vardı: Diğer mülkümden aldığım kira, babamdan kalan maaş ve üçkuruş nafaka.

BUNLARI NİÇİN PAYLAŞIYORUM?

Çünkü dijital takibe alındıysanız, kurgu ekipleriyle çalışan taşeron itibarsızlaştırma çetesi attığınız her adıma, kurduğunuz her cümleye bir hikaye yazıyor, sizi zan altında bırakan paylaşımlar yapıyor, kişisel bilgilerinizi kullanıyor ve bu saldırı biçimini otomasyona bağlıyor. 

Nitelikli iftira düzeneklerinde eşgal benzerliklerini kullanıyorlar. Kamusal alandaki güvenlik kameraları ve mobese görüntüleri üzerinde oynama yapıyorlar. Profesyonel görüntü ve ses hileleriyle, internet/telefon sahtekarlıklarıyla, yalancı şahitlerle sizi sürekli olarak zan altında bırakan işlere imza atıyorlar. Lüks sitelerde paravan kontratlarla kiralanan, uygunsuz işlerin yapıldığı gireni çıkanı belli olmayan dairelerde nitelikli iftira düzenekleri kuruyorlar. Birbirine eklemlenen networkler üzerinden ürettikleri manipulatif bilgi ve belgeleri bulunduğunuz ortamlara servis ediyorlar. 

Ortada çok ağır hak ihlalleri var. 2019'da twitter eskort sayfalarına düşen pornografik görüntülerde çocuk istismarcısı fuhuş çetelerinin konut dokunulmazlığımı ihlal ettiklerini öğrenmenin şokunu yaşadım. Sosyal ve fiziki çevremden Emniyet/İstihbarata çalışan, yalancı muhbirlik yapan, örtük ödeneklerden beslenen, dava soruşturmalarımı manipule etmek için kullanılan kişi ve adresler soruşturulmalıdır. Yaşananlar bir kamu güvenliği sorunudur. Cezasızlık, suça teşvik demektir. 

Bunlar on iki yaşındaki çocuğa annesinin "o*pulukla geçinen bir pedofili" olduğunu zerk edecek kadar şerefsiz ve bir o kadar da örgütlü insan türüdür. Çocukları istismarların hem öznesi hem de nesnesi haline getiren yasa ve ahlak dışı düzeneklerle çalışıyorlar. Akran ve siber zorbalıklarını yönetiyorlar.

Mahalle aralarında gezen organize çetelerle ya da troll ağlarının kara propagandalarıyla yetinmiyorlar. Adliyede mahkeme kalemlerinde, Emniyet/İstihbaratta oldukça etkinler.

Manipulatif bilgi ve belgeleri koordine düzeneklerle belli kişi ve adreslere servis ediyorlar

Farzı misal, sayfamdaki yazıları "hakaret" gerekçesi yaparak açtıkları davalardan Anadolu 14.Asliye Ceza mahkemesinde görülen davada (2018/59) geçim kaynağıma ilişkin soruyu yanıtlamamın hemen akabinde kira gelirimi sabote etmeye yönelik bir kumpasa yeltendiler (2018 Kasım, Naci Demirbilek kumpası ). Paralel/derin Devlet Yapılanmasının networkü böyle çalışıyor!

Maddi manevi yılgınlık yaratmak ve hedefteki kişiyi kriminalize etmek için kurumlarla koordine çalışan çıkar ağlarıyla ilgili kayıt altına aldığım onlarca olay var.

14. Asliye Ceza'daki davanın ilk Hakimi davacı taraftan kimseyi göremeyince "Hem dava açıyorlar hem de davaya gelmiyorlar." diyerek davacı tarafın bir sonraki duruşmaya polis zoruyla getirilmesi yönünde bir karar çıkarttı. Hukuka uygun hareket eden, işini gerektiği gibi yapan o Hakimi o mahkemeden aldılar. Üç defa hakim değiştirdiler. Karar duruşmasındaki yeni Hakim üçüncü şahısların telkiniyle hareket ediyordu. Asıl mağdurun ben olduğumu, davacılar yüzünden oğluma hasret kaldığımı söylediğimde yüzünü buruşturup pis bir el hareketiyle "gider davanı açarsın uğraşamam" dedi.  

Hakaret gerekçeli kumpas davalarıyla kriminal bir vakaymışım gibi Emniyetin takibine alınmama sebep olan Anadolu Asliye 14.ve 7. Mahkeme kararlarının ardından sosyal ve fiziki çevremde kendi networklerinden kişi ve adresleri aleyhimdeki kara propaganda için ayarlayan çetenin Emniyet ve Yargıdaki uzantılarının önü açıldı.

"KAYITDIŞI ÇOK YÜKSEK GELİR" İFTİRASI

[Son dava dosyasına yansıyan (Anadolu 19. Aile 2019/273) ; "Kayıt dışı çok yüksek gelirim olduğu, farklı bankalarda hesaplarımın olduğu" yönündeki iddialar iki yıl boyunca yapılan SED (Sosyo Ekonomik Durum) soruşturmaları ve bunlara eklemlenen İNTERPOL soruşturması (hakimin sözlü ifadesidir) neticesinde çürütüldü. Kayıt dışı herhangi bir gelir kaynağımın olmadığı resmi makamlarca tescillendi). Mahkeme onur ve haysiyetimi hedef alan iftiracı tarafı görmezden gelmeyi ve bu saldırı için işlem yapmamayı tercih etti.]

Eski eşim Fatih Kemal Altaylı'nın 2016 Ağustos'unda yaptığı üçüncü evliliğinin ardından avukat eşiyle birlikte açtığı davalarla oğlum ve benim açımdan telafisi imkansız bir süreç başladı. Yargıdaki bağlantılarını şahsi menfaatleri için kullandılar. Sonradan ortaya çıkan kanıtlar, kurumsal arka planı olan seviyesiz tezgahların davaların başladığı 2017'nin öncesine uzandığını gösteriyor: - "Kocanın evden ayrıldığı ilk 4 ay içinde kadının koynuna adam sokmaya çalışmak": bknz


(***) PARALEL YAPILANMALARIN PARALEL EKONOMİSİ - KAZAN/KAZAN formülüyle işleyen "saadet zinciri" paramla tuttuğum savunma avukatına kadar uzanıyor -  Referansla tuttuğum Erzurumlu Avukat Rıza Yıldırım'ın aldığı iki davada gereken hukuki savunmayı yapmadığı ortaya çıktı. Anadolu 11.Aile Hakimi (2017/75) karar duruşmasında "çocuk 12 yaşını geçtiği için onun kararı" diyerek hakikati yansıtmayan sözlü bir gerekçeyle davayı oğlum ve benim aleyhimde kesip attı. ELİNDEN VELAYETİ ALINAN BİR ANNE imajıyla sonraki NİTELİKLİ İFTİRALARI güçlendirdiler. Erzurumlu avukat Rıza Yıldırım'ın dava için kritik önem arz eden Adliye pedagog raporunun içerik kısmını okumadığını, oğlumun rapora geçen "hafta içi annemle kalıyorum, hafta sonu babamdayım. Annemle kalmaktan memnunum" ifadelerinden bihaber olduğunu karar duruşmasından sonra mahkeme kapısında öğrendim. Asliye 7.Ceza'da görülen hakaret gerekçeli davada tek kelime savunma yapmadı. Özetle; yargı eliyle itibarsızlaştırıldım. Savunmada dolandırıldım.

 Aleyhimde gerçeğe aykırı beyanat veren herkes organize suç yapılanmasının parçasıdır. 


YAVUZ HIRSIZLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ EV SAHİBİNİ BASTIRIYOR... KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.

[Anadolu 11. Aile 2017/75 (velayetin değiştirilmesi), Çelişkili adliye psikolog raporunda imzası olan Özge Sönmez Psikolog /204521/ Fatih Kurtuluş Uzm.Psk.Dan./Pedagog /114613 (Bir yıllık kopuştan sonra 2017 yılında tekrar annesiyle yaşamaya başlayan 2005 doğumlu Cem'in adliye uzman pedagog görüşmesinde hafta içi annesiyle kaldığı ve annesiyle kalmaktan memnun olduğu sözleri kayıtlara geçmesine rağmen raporun tavsiye kararı anne ve çocuk aleyhine yazılıyor, Anadolu 11.Aile Mahkeme Hakimi ise son duruşmada sözlü olarak "çocuk 12 yaşından büyük olduğu için onun kararı" diyerek davayı doğru olmayan bir gerekçeyle anne ve çocuk aleyhine kesip atıyor), Anadolu 7. Aile 2017/361 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 18.Aile 2017/71 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 7. Asliye Ceza 2017/437 (hakaret iddiasından kovuşturma/takip kararı), Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59 (hakaret iddiasından hükmün geri bırakılması kararı), çocuğumun telefon ve internet hatlarının güvenliği ve yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması talebimi içeren 2019/31360 ve 2019/134800  no'lu Anadolu Adliyesi savcılık başvurum (ilkinde soruşturma askıya alındı, soruşturma savsaklandı, itirazıma rağmen ikinci defa taleplerimin üzeri örtülerek kapatıldı), çocuğumun evinde yaşayan yetişkinlerin arka arkaya çıkardıkları taktiksel uzaklaştırma kararları, kazanılan davaların avukatlık masrafları için başlatılan icra takipleri, banka blokajları, soruşturma savcılarından birinin burada adının geçmesini "hakaret" gerekçesi yaparak açtığı dava Anadolu 27.Asliye Ceza 2022/642...]






Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler