Yıllardır beni zan altında bırakan organize çeteye kimse müdahale etmiyor
Mahkemenin resmi kayıtlarına geçen "kayıt dışı çok yüksek gelirimin" olduğu, "farklı bankalarda hesaplarımın, çok yüksek harcamalarımın" olduğu iftirasına hiçbir işlem yapmayan bir yargı sistemi.
Kendimi bildim bileli ayağını yorganına göre uzatan biri oldum. 2019'da dava dosya masrafları vs için ailemden aldığım ufak tefek destekleri saymazsam, ömrümün hiçbir döneminde hiç kimseden en ufak bir maddi destek almadan ayakta durdum. Yakın arkadaşlarım bu konudaki hassasiyetimi çok iyi bilir. Babam cezaevine girince yazları çalışarak üniversiteyi bitirdim. Evliliğimde çocuğumun bakımını ve ev idaresini üstlendiğim için çalışma hayatına ara verdim. 2014'teki anlaşmalı protokole dayanan boşanmadan sonra da Fatih Kemal Altaylı'yla asgari düzeyde diyaloğu sürdürdüm. Anlaşmalı boşanma protokolünün dışında evliyken ödemelerini ihmal ettiğimiz biriken SGK prim borcumu toplu halde ödemesi konusunda da anlaştık. Sonrasında çark etti. TMSF Yozgat kontenjanından avukat sevgilisi Nagihan Gür ile birlikte beni maddi manevi yılgınlığa sürüklemeyi amaçlayan itibarsızlaştırma saldırılarının da düğmesine bastı. 2016 yılında arabamı mahallede her zaman götürdüğüm servisin aracılığıyla mahalledeki bir bayiye satıp SGK borcumu ödedim. Bu defa avukat Nagihan Gür Altaylı'nın yargıdaki güç ilişkilerini devreye koyduğu yargı yollu yıldırma sürecini başlattılar. Arabamın satışından kalan para dava ve soruşturma bombardımanlarından ilk iki davanın savunması için tuttuğum Erzurumlu avukat Rıza Yıldırım'a*** gitti. O tarihlerde düğmesine bastıkları kurumsal destekli İTİBARSIZLAŞTIRMA ve nitelikli iftira düzenekleri her yerde etkisini gösteriyordu. Bu durum iş arayışlarıma ve öğretmenlik atamasına da yansıdı. İş arayışlarımdan ve öğretmenlik atamasından olumlu netice alamamış olsam da kimseye muhtaç kalmadan geçimimi sağladığım asgari bir gelirim hep vardı: Diğer mülkümden aldığım kira, babamdan kalan maaş ve (2014 yılından beri meblağı değişmeyip, sembolik bir ödemeye dönüşen) nafaka.
BUNLARI NİÇİN PAYLAŞIYORUM?
Çünkü dijital takibe alındıysanız, kurgu ekipleriyle çalışan taşeron itibarsızlaştırma çeteleri attığınız her adıma, kurduğunuz her cümleye bir hikaye yazıyor, sizi sürekli olarak zan altında bırakan paylaşımlar yapıyor ve bu saldırı biçimini otomasyona bağlıyorlar.
OTOMASYONA BAĞLADIKLARI SALDIRILARDA
Kamusal alandaki güvenlik kameraları ve mobese görüntüleri üzerinde dikkat çeldiriyorlar. İnternet ortamında deepfake ses ve görüntü hileleriyle, gerçek hayatta eşgal benzerlikleriyle ve kendilerine çalışan yalancı şahitlerle sizi sürekli olarak zan altında bırakıyorlar. Lüks sitelerde paravan kontratlarla kiralanan, uygunsuz işlerin görüldüğü, gireni çıkanı belli olmayan şaibeli dairelerde nitelikli iftira düzenekleri kuruyorlar. Ürettikleri manipulatif bilgi ve belgeleri birbirine eklemlenen networkler üzerinden ortalığa servis ediyorlar.
Yargıya taşınmaya mahkum örgütlü suçlar ve yıllara uzanan ağır hak ihlalleri
2019'da twitter eskort sayfalarına düşen pornografik içeriklerde çocuk istismarcısı fuhuş/porno çetelerinin konut dokunulmazlığımı ihlal ettiklerini öğrenmenin şokunu yaşadım. Bu saldırılarla eş zamanlı olarak sosyal ve fiziki çevremden Emniyet/İstihbarata çalışan, cemaat/hemşerilik çıkar ağlarına yalancı muhbirlik yapan, örtük ödeneklerden beslenen, arka arkaya açılan dava ve soruşturmaları manipule etmek için kullanılan kişi ve adresler var. Hatta aile boyu suça bulaşanlar var. Bunlar on iki yaşındaki çocuğa annesinin "o*pulukla geçinen bir pedofili" olduğunu zerk edecek kadar şerefsiz ve bir o kadar da örgütlü insan türüdür.
Mahalle aralarında gezen organize çetelerle ya da troll ağlarının kara propagandalarıyla yetinmiyorlar. Adliyede mahkeme kalemlerinde, Emniyet/İstihbaratta oldukça etkinler. Çocukları istismarların hem öznesi hem de nesnesi haline getiriyorlar. Sapkın siber kumanda masalarında akran ve siber zorbalıklarını yönetiyorlar. Çocukları organize suçların cezasızlık zırhı olarak kullanıyorlar.
Tüm bunlar kamu güvenliğini ve halk sağlığını ilgilendiren konulardır. Cezasızlık algısı suça teşviktir.
Kurumlara sirayet eden organize suç yapılanmaları manipulatif bilgi ve belgeleri koordine düzeneklerle istedikleri her yere servis ediyorlar. Sosyal ve fiziki çevreden yaşam alanlarımızı gasp edecek kişi ve adresleri bulmakta da hiç zorlanmıyorlar.
Farzı misal, sayfamdaki yazıları "hakaret" gerekçesi yaparak açtıkları davalardan Anadolu 14.Asliye Ceza mahkemesinde görülen davada (2018/59) geçim kaynağıma ilişkin soruyu yanıtlamamın hemen akabinde kira gelirimi sabote etmeye yönelik bir kumpasa yeltendiler (2018 Kasım, Naci Demirbilek kumpası ). "Paralel/Derin Devlet Networkü" böyle çalışıyor: Kurumlardaki işbirlikçilerle koordinasyon halinde iş yapıyorlar. Maddi manevi yılgınlık yaratmaya ve hedefteki kişiyi kriminalize etmeye yönelik örgütlü suçlara ilişkin olarak somut verilerle kayıt altına aldığım onlarca olay var.
Görevini layıkıyla yapan yargı yetkililerini ya pasifize ettiler ya da yerlerini değiştirdiler
14. Asliye Ceza'daki davanın ilk Hakimi davacı taraftan kimseyi göremeyince "Hem dava açıyorlar hem de davaya gelmiyorlar." diyerek davacı tarafın bir sonraki duruşmaya polis zoruyla getirilmesi yönünde bir karar çıkarttı. Hukuka uygun hareket eden, işini gerektiği gibi yapan o Hakimi o mahkemeden aldılar. Üç defa hakim değiştirdiler. Karar duruşmasındaki yeni Hakim üçüncü şahısların telkiniyle hareket ediyordu. Asıl mağdurun ben olduğumu, davacılar yüzünden evladıma hasret kaldığımı söylediğimd, yüzünü buruşturup pis bir el hareketiyle "gider davanı açarsın uğraşamam" açıklamasını yaptı. Aleyhimdeki networkün seviyesiz/manipulatif bilgi ve belgelerle burada da devreye girdiği muhakkaktı!
Hakaret gerekçeli kumpas davalarıyla kriminal bir vakaymışım gibi Emniyetin takibine alınmama sebep olan Anadolu Asliye 14.ve 7. Mahkeme kararlarının ardından sosyal ve fiziki çevremde kendi networklerinden kişi ve adresleri aleyhimdeki kara propaganda için ayarlayan çetenin Emniyet ve Yargıdaki uzantılarının önü açıldı.
"KAYITDIŞI ÇOK YÜKSEK GELİR" İFTİRASI
[Benim açtığım ilk ve tek davada avukat Serpil Alçın imzasıyla karşı dava dosyasına yansıyan (Anadolu 19. Aile 2019/273) , "Kayıt dışı hayli yüksek gelirimin, farklı bankalarda hesaplarımın, çok yüksek harcamalarımın olduğu" yönündeki iftiralar iki yıl boyunca yapılan SED (Sosyo Ekonomik Durum) soruşturmaları ve bunlara eklemlenen İNTERPOL soruşturması (hakimin sözlü ifadesidir) neticesinde çürütüldü. Kayıt dışı herhangi bir gelirimin olmadığı ortadaydı. Mahkeme, onur ve haysiyeti hedef alan ağır iftiralara hiçbir işlem yapmayarak iftiralara ev sahipliği yaptı.]
Eski eşim Fatih Kemal Altaylı'nın 2016 Ağustos'unda yaptığı üçüncü evliliğinin ardından, beni hayatlarından tamamen ekarte etmek isteyen avukat eşi TMSF avukatı Nagihan Gür Altaylı'yla birlikte açtığı davalarla oğlum ve benim açımdan telafisi imkansız bir süreç başladı. Sosyal ve siyasal güç ilişkilerini ve yargıdaki bağlantılarını şahsi menfaatleri için kullandılar. Sonradan ortaya çıkan kanıtlar, kurumsal arka planı olan oyun ve tezgahların davaların başladığı 2017 tarihinden de öncesine uzandığını gösteriyor: - "Kocanın evden ayrıldığı ilk 4 ay içinde kadının koynuna adam sokmaya çalışmak": bknz
(***) PARALEL YAPILANMALARIN PARALEL EKONOMİSİ - KAZAN/KAZAN formülüyle işleyen "saadet zinciri" paramla tuttuğum savunma avukatına kadar uzanıyor - Bi arkadaşımın referansıyla tuttuğum Erzurumlu Avukat Rıza Yıldırım'ın aldığı iki davada gereken hukuki savunmayı yapmadığı ortaya çıktı. Anadolu 11.Aile Hakimi (2017/75) karar duruşmasında "çocuk 12 yaşını geçtiği için onun kararı" diyerek hakikati yansıtmayan sözlü bir gerekçeyle davayı oğlum ve benim aleyhimde kesip attı. ELİNDEN VELAYETİ ALINAN BİR ANNE imajı sonraki NİTELİKLİ İFTİRALARIN güçlenmesine hizmet etti. Erzurumlu avukat Rıza Yıldırım'ın dava için kritik önem arz eden Adliye pedagog raporunun içerik kısmını okumadığını, oğlumun rapora geçen "hafta içi annemle kalıyorum, hafta sonu babamdayım. Annemle kalmaktan memnunum" ifadelerinden bihaber olduğunu karar duruşmasından sonra mahkeme kapısında öğrendim. Asliye 7.Ceza'da görülen hakaret gerekçeli davada tek kelime savunma yapmadı. Özetle; yargı eliyle itibarsızlaştırıldım. Savunmada dolandırıldım. Not: Aynı avukatın yine o günlerde baktığı başka bir davada tecavüz sanıklarının savunmasını yaptığını öğrendim. Tecavüzcülerin savunmasını yapan bir avukatla benim gibi insan hakları aktivisti birini yan yana getiren muazzam bir network!
Aleyhimde gerçeğe aykırı beyanat veren herkes organize suç yapılanmasının parçasıdır.
YAVUZ HIRSIZLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ EV SAHİBİNİ BASTIRIYOR... KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.
YAVUZ HIRSIZLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ EV SAHİBİNİ BASTIRIYOR... KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.