Mahkemelerin BİLİRKİŞİ/UZMAN ekipleri bile organize suç çetelerine çalışıyorsa...

Paralel Devlet Yapılanmalarında vatandaşın parmak izine kadar ulaşabilen çete üyeleri devlette personel olarak görev yapıyorsa ben kendi adıma son altı yıllık tarihçem için sadece şunu söyleyebilirim: Tesadüfen yaşıyoruz...

Sahte senet çetesi hem hattat tutmuş hem bilirkişi


Adana’da 256 milyon liralık sahte senet düzenleyerek iş adamlarını dolandırdığı öne sürülen çetenin bu işi yapabilmek için bir hattat bir de kriminalden emekli bilirkişilik yapan emniyet müdürü tuttuğu ortaya çıktı.

Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Organize Büro Amirliği ekipleri, sahte senet düzenleyerek haksız kazanç elde eden çıkar amaçlı suç örgütünün oluştuğu bilgisine ulaştı. 14 Şubat günü, 156 milyon lira haksız kazanç elde ettiği belirlenen çeteye yapılan operasyonda gözaltına alınan 2'si avukat 7 zanlı tutuklandı.

Polis çeteyi teknik ve fiziki olarak takip ettiğinde çetenin bir avukat F.P. tarafından yönetildiğini, bu avukatın özel bir bankada çalışan eşinin ise zengin iş adamlarını belirleyip hem isimlerini hem de imza örneklerini çeteye verdiklerini tespit etti. Bu dakikadan sonra ise çetenin hattat üyesi F.T.G.'nin devreye girdiğini belirledi. Ayrıca polis takipte bu hattatın aldığı imzaların aynısını atabilmek için imza hangi kalemle atıldıysa o kalemi alıp en az 6 ay çalışarak imzayı birebir taklit ettiği tespit edildi. Bunun karşılığında da hattata yüklü miktarda para verildiği öğrenildi. Ayrıca hattatın eşi N.G.'nin de eşine yardım ettiği öğrenildi. Bu nedenle de hattata çetenin kendi arasında “Sihirbaz” ismini taktığı belirlendi. Sihirbaz'ın taklit ettiği imzaları daha sonra büyük bir tencereye koyup suda kaynatarak yok ettiği de belirlendi.

Bilirkişi devrede
Bu aşamadan sonra da milyonluk senetler hazırlanarak yine şebekeyle bağlantılı avukatlar vasıtasıyla icraya veriliyordu. Senedin borçlusu görünen iş adamı mahkemeye başvurup itiraz ettiğinde senet imza incelemesi için bilirkişiye gidiyordu. Bilirkişi de yıllarca ‘kriminoloji uzmanı' olarak görev yapmış emekli 1. sınıf emniyet müdürü R.K. idi. İncelediği senetler için hep ‘gerçektir' raporu veren R.K. de çetenin adamıydı. Şebeke bazen de senetlerde borçlu gösterdikleri iş adamıyla ‘pazarlığa' oturuyor, iş adamı senetteki çok yüksek meblağ yerine daha uygun bir miktarı ödemeye kendiliğinden razı oluyordu.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?