Beni zan altında bırakan abuk sabuk görüntü ve ses kayıtları, sonu gelmeyen telefon ve internet sahtekarlıkları

Gittiğim her yere servis edilen düşük profilli deepfake ürünü materyallerin, manipulatif bilgi ve belgelerin olduğunu tahmin etmek güç değil. Bu kirli işlerden maddi manevi çıkarı olanların Türk, Kürt, Alevi ya da Sünni kimliğine bakılmaksızın soruşturularak yargılanması gerekiyor.

YAPILMASI GEREKENLER:

1- Deepfake materyallerin nerede üretildiğini ve hangi kanallardan ortalığa servis edildiğini bulmak ve orijinal halleriyle kamusal alanda ifşa etmek.

2- Kişilik onurumu, aile şerefimi ve itibarımı hedef alan kişilerin siber çeteyle bağlantılarını tespit ve teşhir etmek.

3- Oturduğum muhitten, Emniyet ve istihbarattan, Belediyeden ve Adliyeden bahse konu manipülasyonlarda rolü olanların kullandığı ByLock türevi iletişim ağlarını ortaya çıkarmak.

4- Nitelikli iftiraların servis edilmesinde rol alanlara yönelik kapsamlı soruşturma ve yargılamaların önünü açmak.

İnsan onuru ortak bir değerdir. Bana ve aile şerefime yönelik yıllara yayılan şeytani düzenekler, algı oyunları ve ahlaksız saldırılarda rolü olanların yargıya taşınacağı güne kadar (başıma bir iş gelmediği müddetçe) bu meselenin takipçisi olacağım. 

Saldırıları daha sofistike hale getirmek için birince dereceden yakınlarıma yönelik aleyhimde ağır manipulasyonlar uygulandı. Mücadelemi sekteye uğratan en büyük darbe budur. [Benim en zayıf noktam hastalık derecesinde madde bağımlılığı türünden  para bağımlılığı olan bir anneye sahip olmak.]

Hukukçu değilim ancak olaylarda ilk bakılması gereken yer bu işlerden kimlerin nemalandığdır. - CUİ BONO İLKESİ. Benim itibarsızlaştırılmamdan/mahvımdan medet umanların kimliği de adresi de bellidir. 

Açılan dava  bombardımanlarının, mahkeme, savcılık, Emniyet/istihbarat soruşturmalarının seyrini manipule eden devlet memurlarının kimliği kayıt altındadır.

Bir yandan kendimi, bir yandan da aile mahkemelerine kadar uzanan sapkın siber çetenin "marifeteriyle" benden uzaklaştırılan evladımı korumak için yıllardır insanüstü bir mücadele veriyorum. Bu mücadeleye rağmen hâlâ otomasyona bağlanan yayın ve paylaşımlar söz konusuysa ortada bir devlet boşluğu var demektir. Bu durumda mecburen kelleyi koltuğa alıp mücadele etmekten başka çare kalmıyor bana.





Burada ne tür ahlaksız işlerin döndüğünü ortaya çıkaracak kurumlar kime çalışıyor? 

Sağlam bir senaryo, kurgu, kasting ve prodüksiyonun olduğu çirkef işlerin döndüğü organize suç networklerine dair bende çok fazla bilgi var. Yıllardır cürümüm yettiğince bu pisliklerle ilgili gözlemlerimi kayıt altına alıyorum. Emniyette bu bilgiler yoksa bunu sayın SÜLEYMAN SOYLU sorgulasınlar. Yabancı İstihbarat elemanlarının fink attığı bir ortamda kendi vatandaşının en temel güvenliğini sağlamakta acziyete düştüklerinin farkındalar mı?

Fuhuşçu pedofil çetelere, dijital manipulasyonculara, siber çetelere çoluk çocuğumuzu bile zan altında bırakacak sapkın insanlara müsaade mi ediyorlar?



Sosyal güç çevrelerini ve maddi imkanlarını kullanarak devletin güvenlik ve yargı birimlerini aleyhimde manipule etmeye devam ediyorlar.








Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?