"Jigolo mu arıyorsun" diyecek kadar arsızlaşan tayfa

Toplumun ortak bütün değerlerini alaşağı ederek yolunu bulan bir zihniyetle savaşıyoruz. Paramiliter siber yapılanma ve troll organizasyonu tahminlerin ötesinde bir etki gücüne sahip. 

Beni zan altında bırakan yazışma ve paylaşımların yapıldığını ilk fark ettiğim geri bildirimlerden biri Cengiz Alğan'ın izaha muhtaç seviyesiz çıkışı olmuştu."Jigolo mu arıyorsun" diyecek kadar cüretkarlaşan Cengiz Alğan'ın "ÇEKİN İPİNİ!" mesajı takibindeki trollerin etki gücünü açıktan göstermesi bakımından bir milattı. 

Irkçılığa dur de! girişiminin kurucularından Cengiz Alğan, bir facebook paylaşımına yaptığım eleştiri üzerine etrafındaki gerici ırkçı taifeye açıktan 'çekin ipini!' mesajını yazmıştı. Yıl 2016. Kara mizah gibi karşıladığım bu olayın üzerinde çok fazla durmadığımı itiraf edeyim. Gelin görün ki aslında, sosyal medyada olup bitenlerin ve görünenin ardında yatan ilişki ağlarının açıklık kazanmasıyla insanı şaşırtacak denli çark edenlerin yeni güç koalisyonlarına eklemlenerek sonradan nasıl palazlandığını izlemekteydim. 2012-2013 yıllarında Google Plus çevremeki takipçilerden Tamer Che*** isimli kullanıcının (sanırım Demokrat Haber'dendi) paylaştığı bir yazıyla Cengiz Algan'ın yazılarını izlemeye almıştım. Alğan'ın etrafına topladığı leş kargalarına bir kadını açıktan hedef göstererek, 'çekin ipini!'  demesinin kara mizahla bir ilgisinin olmadığını, 'çekin ipini!' talimatının leş kargaların dilinde ne manaya geldiğini zaman içinde öğrendim. Anında verilen 'bir daha doğrulamaz'lı 'jigolo mu arıyorsun'lu bel altını hedef alan saldırıların hiç de boş olmadığını bunların topuna girenler gayet iyi biliyorlar. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından sonra da kirli tezgah ve oyunlarına kaldıkları yerden devam eden canlı hücreler devlet kurumlarında ve farklı siyasi oluşumlarda varlığını sürdürüyorlar. Hedefe koydukları kişi ve grupları zan altında bırakan yayın ve paylaşımlar yapmayı kendilerine bir gelir kapısı haline getirmiş durumdalar. 

Yazılarından alıntı yaptığım yazarlardan, hayatımda hiç görmediğim akrabalarıma, irtibatım dahi olmayan ilkokul arkadaşlarımdan oğlumun ilkokul arkadaşlarını velilerine varana kadar beni zan altında bırakan yayın ve paylaşımlar yapan paramiliter siber çeteleryargı kararlarını etkileyecek güce sahip olduğunu defalarca kanıtladılar.  Aile mahkemelerinden, savcılık soruşturmalarına uzanan, çocuğun yüksek yararını gözetmesi beklenen Medeni Yargılama Hukukunun  Re'sen Araştırma İlkesinin alenen yok sayıldığı birçok hatalı yargı kararına imza atıldı.

(***) Google +'lı yıllarda  profilde kullandığı fotoğraftan doğru hatırlıyorsam kendisini 2016 civarında bir defa Kadıköy-Kartal metrosunda gördüm. Oğlumla Kadıköy'den dönüyorduk. Yan sıramızda oturuyordu ve hatta oğlumla bir-iki cümle sohpet etmişti. Beni zan altında bırakan profesyonel düzeneklerin startının o tarihlerde verildiği, hesaplarımın hack'lendiği, işinde gücündeki insanların tuzağa düşürüldüğü zaman içerisinde ortaya çıktı. Bu da hayatın olağan akışına uymayan denk gelişleri, arka arkaya gelişen birbirinin tekrarı olayları yeterince izah ediyordu.



 




Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler