Çocuk istismarcısı sapkın para-militer çeteler devletten daha güçlüymüş

Kadına ve çocuğa yönelik kurumsal destekli sistematik zorbalığın izleri

Bir yıllık kopuştan sonra oğlumu babasının istismarcı eşine çıkarılan uzaklaştırmayla Şubat 2017'de 6284 sayılı yasa sayesinde tekrar yanıma alabilmiştim. Ancak bu defa bizi fiziki takibe alan insanlar peyda oldu. 

Fiziki takiple çocuğumu tedirgin eden bu insanlar kimdir? 

1. Foto - Anadolu Adliyesi Uzman Psikologların olduğu koridorda oğlumu rahatsız eden kadın 

2017 Haziran'ında velayet davası için Anadolu 11.Aile mahkemesinin talebi üzerine Adliye psikolog görüşmesine gittik. Güvenliğin yanında beklemesi için tembihlediğim oğlumu görüşmeden çıktığımda tedirgin halde buldum. O vakitler henüz on iki yaşında olan oğlum, yanına gelen ve onunla konuşmaya çalışan bu kadının varlığından sıkılmış ve tedirgin olmuştu. Sabah saatleriydi. Ben görüşmeye girerken, adliyeyi bilenler bilir, o upuzun dar koridorda güvenlik görevlisi dışında başka hiçkimse yoktu. Güvenlik görevlisi de ortadan kaybolmuştu. Oğlum, kendisini tedirgin eden kadının fotoğrafını gizlice çekmiş. Kadını görüşmeden çıktığımda ben de gördüm. Ancak oğlum yaşadığı tedirginliği adliye binasından çıktıktan sonra bana aktardı. 

2. Foto - Erenköy Ortopedi Kliniğinde oğlumu rahatsız eden kadın 

Anadolu Adliyesindekine benzer bir olayı aynı günlerde Erenköy Ortopedi kliniğinde yaşadık. Ben sırada beklerken oğlum heyecanla yanıma gelerek bir kadının kendisine "annenin arkadaşıyım" dediğini söyledi. Kadını bana göstermek istedi. O kalabalıkta ne dediğini anlayamadığım için bana kızıp, bu defa, kadının fotoğrafını çekip gelmişti. Oğlumla gidip baktığımızda kadın ortada yoktu. Ekte sunduğum, benim arkadaşım olduğunu söyleyen ikinci fotoğraftaki kadını hayatımda hiç görmedim.

Ben yanındayken bile çocuğumu tedirgin eden bu karanlık insanlar, oğlumun benden adeta izole edildiği yıllar boyunca kim bilir onu ne tür baskı ve tehditlere maruz bıraktılar?!

MESELENİN GEÇMİŞİ

Oğlum, babasının istismarcı eşi avukat Nagihan Gür Altaylı'ya oğlum lehine verilen altı aylık uzaklaştırma süresinin bitmesinden sonra, hafta sonları tekrar gitmeye başladığı babasının evinden aleyhimdeki ağır ithamlarla dönmeye başladı. Yozgatlı Gür'lerin ihmal ve istismarı ve aleyhimdeki yönlendirmeleri neticesinde 2017 Ekim'inde oğlum benim gözetim alanımdan tamamen çekilip alındı. 

Babasının evinde benden izole halde  7/24 'den kontrolsüz internetle bir başına bırakılan oğlum, okuldaki akran zorbalığına ve hatta öğretmen zorbalığına* eklenen siber zorbalıkların yanı sıra İstanbul Maltepe'de faaliyet yürüten paramiliter faşist çetelerin tezgah ve tuzaklarına karşı savunmasız bırakıldı. [Bkzn - Bana haber bile verilmeden götürüldüğü Yeditepe Üniversite Hastanesinin acilindeki KAYNAĞI HALA MUAMMA zehirlenme kaydı ve laboratuvar testleri resmi bir dava dosyasına girdikten kısa süre sonra hastanenin sistemden silindi] (* Çocuğuma yönelik  eğitimciye yakışmayan uygunsuz tavırlar yüz yıl da geçse kayıt altında kalacaktır!)

Yargı ve Emniyet birimlerindeki uzantılarıyla çalışan çocuk istismarcısı siber kumanda masalarının yerellerdeki adi çetelerle yürüttükleri itibarsızlaştırma düzenekleri bugün hala devam ediyor. Sözümü değersizleştirmek için sosyal ve fiziki çevremden cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar ağlarına çalışan kişi ve adresleri aleyhimdeki sistematik kara propaganda faaliyetinde kullandılar. Bunun çok öncesinde birinci dereceden yakınlarıma, arkadaşlarıma ve akrabalarıma aleyhimdeki seviyesiz manipulatif bilgi ve belgeleri servis ederek beni yanlınlaştırmayı hedeflediler ve saldırılarının dozunu artırdılar. nitelikli iftira düzeneklerinde ve yalancı şahitliklerde aile boyu rol alanlar var. Bu insanlar arsızca ortalıkta boy gösterebiliyorlar. Benim evladım ise çocukluğunun geçtiği annesinin evine ancak iki yılda bir uğruyor!


YASALAR, AMACININ TAM AKSİ YÖNDE DEFALARCA SUİİSTİMAL EDİLEREK HAKLI VE MAĞDURU KRİMİNALİZE ETMEK, EVLADI İÇİN MÜCADELE VEREN BİR ANNEYİ MADDİ MANEVİ YILGINLIĞA UĞRATMAK İÇİN KULLANILIYOR.

Özetle:

Ben sol görüşlü Alevi Kürt bir yurttaş olarak düşmanlık hukuku işleten bir devlet çatısı altında güvende olmadığımı; ne çocuklarımızı ne gençlerimizi ne de yaşlılarımızı tekçi faşist zihniyetin örtük gücü sağ ve sol paramilitarizmin gazabından asla koruyamayacağımızı artık net olarak biliyorum. Hem seküler hem de muhafazakar çevrelerde yandaşlık ilişkileriyle yozlaşmış bir kitle inşa edip bizim başımıza sardılar. Her iki kesimin birbirlerinden hiçbir farkının olmadığını rıza gösterdikleri ayrımcılık politikalarından, seviyesiz eylem ve söylemlerinden gördük. Ne diyelim, herkes kendisine yakışanı yapar. Arkadaşlık, komşuluk, doğruluk, dürüstlük gibi değerleri çöp etmek de marifet hanelerine yazılır.











Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları