Dijital takiplerde yazılarından alıntı yaptığım yazarlara kadar beni zan altında bırakan paylaşımlar yaptılar

Kurumsal akıl, kendi hatalarının açığa çıkması yerine benim sözümü değersizleştirmeyi tercih ediyor. Taraflı, bağımlı ve sorumsuz yargı kararları yüzünden organize çetelerin önü hiçbir biçmde alınamıyor. İsim benzerlikleriyle yapılan para akışları varsa, eşgal benzerlikleriyle kurulan tezgahlar varsa, onur ve haysiyeti hedef alan nitelikli iftiralar ortalığa servis ediliyorsa bunların üzerine gitmeyen Emniyet ve Yargı birimleri organize suçların direkt ya da dolaylı suç ortaklığını yapıyordur.

Avukat Serpil Alçın'ın imzasıyla mahkemeye sunulan davalı karşı dava dilekçesinde "Kayıt dışı gelirimin çok yüksek olduğu" iftirası Anadolu 19.Aile Mahkemesi kayıtlarında geçiyor. Bunun üzerine gidilmemiş olması bile kurumsal bir sorumsuzluk göstergesidir. 

 İsim ve eşgal benzerlikleriyle, deepfake ses ve görüntü hileleriyle yapılan organize saldırılardan en başta oğlumu ve yakınlarımı korumak için yıllardır mücadele ediyorum. Paralel devlet yapılanmasını bakiyesi çıkra ağlarının saldırıları bitmek bilmiyor. Çocuğun bile yabancı ikizini dublör gibi kullanarak nitelikli iftiralara çalışan cemaat/hemşerilik beslemesi kişi ve adreslerin tezgah ve kumpasları yüzünden benim oğlum çocukluğunun geçtiği annesinin evine yıllardır uğramıyor.

Dijital takiplerde kullanılan troller  yazılarından alıntı yaptığım yazarlara varana kadar beni zan altında bırakan yazışma ve paylaşımlar yaptılar. 2019'da ortaya çıkan görüntülerden konut dokunulmazlığımın uygunsuz içerik üreten çocuk istismarcısı çeteler tarafından arkalarında iz birakmaksızın defalarca ihlal edildiğini öğreniyorum. 

Yargıdaki uzantıların devreye girdiği dava ve soruşturmaların ardı ardına gelmesindeki asıl amaç beni maddi manevi yılgınlığa düşürmek, kriminalize etmek ve yanlızlaştırmaktır. Başaramadıkları söylenemez. Takdir edersiniz ki paramiliter siber çetelerle koordine olan yerellerdeki adi çeteler ve kurumsal çıkar ağları karşısında benim gücümün de bir sınırı var: Bknz.

2017'de oğlum lehine babanın 3.eşi Nagihan Gür Altaylı için ilki onaylanan iki uzaklaştırma talebim oldu. Somut riskler karşısında 2019'da talep ettiğim ancak hiçbir netice alamadığım savcılık soruşturması başvurularım var. Anadolu 19.Aile'de görülen tazminat/nafaka davam hukuki garabete dönüştü. Asıl dava ve soruşturma bombardımanına uğrayan kişi benim. Sonradan birleştirilen 8-10 soruşturma açıldı. Blog yazılarıma açılan beş dava var. Eş zamanlı olarak Anadolu 11.Aile mahkemesinde görülen velayet davasında mahkeme 2014'teki boşanma protokolünü ihlal ederek hiçbir dayanak olmadan, adliye pedagog raporuna rağmen, velayet değişikliğine gitti ve oğlum lehine uzaklaştırma alan babanın eşiyle oğlumun aynı çatı altında benden izole edilmesinin önünü açtı. Yargıdaki uzantılarını kullanan çocuk istismarcısı organize çetelerin güdümüyle ardı ardına yanlış kararlara imza atıldı. Oğlum, benim gözetim alanımdan çıkarılırken, İstanbul Maltepe merkezli istismarcı çetelerin tezgah ve tuzaklarına karşı savunmasız bırakıldı. 




Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?