Cem'in benimle konum paylaşımı yaptığı fark edilince birileri duruma müdahale etti

AİLE BAKANLIĞININ SAYFASINDA "EBEVEYNLERE YÖNELİK DİJİTAL REHBERLİK" BAŞLIĞI ALTINDA ANNE BABALAR BİLGİLENDİRİLİYOR

Ancak sorun şu ki istismarcı çeteler çocukları sadece oyun platformlarında veya sosyal ağlarda kendi etki alanlarına çekmekle yetinmiyorlar. Yerellerdeki adi çetelerin devreye girdiği düzeneklerde siber ve akran zorbalıklarının etkisi altında kalan çocukların ebeveynleriyle çatışma alanları artıyor. Aileden kopmalar başlıyor.
2017 Ekim'inden bu yana babasıyla yaşayan oğlum Cem'i google family link programına ikna edemedim. Ancak konum paylaşımı yapmayı kabul etti.
Benim telefonum uzun yıllardır paralel devlet yapılanmasına çalışan siber çetelerin saldırısı altında: Şifreler kırılıyor, dijital takip yapılıyor, manipulatif bilgi ve belgeler üretiliyor. Yıllardır sistematik biçimde bu saldırılara maruz kalıyorum.

Oğlumun dijtital güvenliği ve denetimini yapmaya hakkım var ancak onu BİRİLERİ manipule eder ve yönlendirirse, başvurduğum savcılık birimi çocuk istismarcısı üçüncü şahısların paralelinde hareket ederse ben bir anne olarak bunu nasıl başarabilirim? Bu noktada avukat eşinin güdümünde benimle iletişim kanallarını keserek kendi evladı aleyhinde hareket eden babanın basiretsizliğini de eklemek gerekiyor! 

Cem'in konum paylaşımını iptal etmesi ona birileri tarafından telkin edildi ya da dışarıdan bir müdahale oldu. Yılların tecrübesiyle ve oğlumun iptal işlemiyle uğraşmayacağını bildiğim için bundan adım gibi eminim.
Çocuklar liselilerin Whatsapp gruplarına, Discord/Telegram/Snapchap gruplarına, online mesajlaşmanın da olduğu bilgisayar oyunlarına sızan siber çetelerin telkinleriyle hareket ediyorlar. Siber çeteler, benim gibi süreçlerin farkında olan, sosyal sorumluluğu yüksek kişileri itibarsızlaştırmak için de bu tür platformları kullanıyorlar. Akran ve siber zorbalıkları sistematik hale geliyor. Algoritmik yönlendirmelerle duygu ve düşünceleri manipule eden psiko-siber düzenekler var. Çocuğum herhangi bir tehdit veya şantaja mı maruz kalıyor, ergenlik çağının zaafları üzerinden birileri tarafından tuzağa mı düşürülüyor, bilmiyorum. Dört yıldır bunun mücadelesini veriyorum. Savcılık birimleri dahi organize çetelerin paralelinde hareket ediyor. Oğlumun sağlığı ve güvenliği için 2019 yılında yaptığım iki soruşturma başvurum ve bir itirazım kyok kararlarıyla berhava edildi. Her şey herkesin gözleri önünce yaşanmadı mı zaten..!

TEK BAŞIMA BU İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMADIĞIM İÇİN POLİSE BAŞVURDUĞUM ZAMANLAR OLDU

Tarih: 15 Şubat 2021 Pazartesi - Yılda en fazla iki defa telefon engelini açan oğlum 13 Şubat'ta arayıp babasıyla tartıştığını gidip onu almamı istediğini söyledi. Pandemi yasakları olduğu bir zamandı ve gece geç saatlerdi. Yüzünü yılda bir defa gördüğüm oğlum ertesi gün bana geldiğinde bir arkadaşıyla buluşacağını söyledi. Telefonda babasının o arkadaşına gitmesine izin vermediği için tartıştığını söylemişti. Benim yanıma da bunun için gelmişti. Aramızda geçen tartışma tam da bunun içindi. Babasının, avukat eşi nagihan gür altaylı'nın telkinleriyle benim telefonuma blok koyması, istismarcı üçüncü şahısların anne-baba iletişimsizliğini kullanabileceklerini düşündürüyordu. Oğlumun kiminle buluşacağını bilmiyordum. Sorduğumda ikidir kendi adını ve soyadını söylüyordu. Gideceği kişiyle isim benzerliği varmış. Tuhaflığı fark edince toparlamaya çalıştı.* Tedirgin oldum. Gizlice görüşüp konuştuğu kişileri öğrenmek için telefonu elinden çekip almak zorunda kaldım. Telefon kilidini açmaya çalıştım ama mümkün olmadı. Sakladığı her ne ise öfkelenip odanın kapısını tekmeleyip kırdı. Nuvo Dragos'ta gittiği ev kimin eviydi, buluşacağı kişi kimdi, hiçbir fikrim yoktu. Annesi olarak oğluma yönelik bir tuzağın ya da istismarın olabileceğinden endişeleniyordum. Babasına da ulaşamıyordum. O akşam 155'i arayıp durumu izah edip polisten destek istedim. Ailem tüm bu süreçlerde yanımda olmadığı için başka çare bulamadım. Eve gelen polislere somut kaygımı aktardım. Oğlumun bana vermediği telefonunu onların incelemesini rica ettim. Ancak buna yetkilerinin olmadığını söylediler. Benim endişemi ve kapının o halini de görünce oğlumun babasını arama gereği duydular ve "Gelin oğlunuzu alın" dediler.

Çocuğumun on iki yaşından beri bir şeylerin içine çekildiğini düşünüyorum. Uyuşturucu mu veriyorlar, istismar mı ediyorlar, tehdit mi ediyorlar, bilmediğimiz şeylerle mi kandırıyorlar bilmiyorum. Dört yıldır bunun mücadelesini veriyorum. Burada son yıllarda çok acayip işler dönüyor. Binadaki TRABZONLU Hülya'nın kızlarının sitede dolaştırdığı, oğluma neredeyse ikizi kadar benzeyen çocuk kimdi? Bu çocuklar kimler tarafından kumanda ediliyor? Aile Mahkemesinde Adliye Uzman Raporunda oğlumun "annemle kalmak istiyorum" ifadelerini görmeyen Hakim acaba oğlum diye bu çocukla mı görüştürüldü? Kuruma sızmış istismar çetesi mahkemeyi arkadan dolanarak bunu yapmış olabilir mi? Böyle bir görüşmenin yapılması durumunda benim ve avukatımın haberdar olması gerekmez mi? Zira oğlumun mahkemeye gelmediğini biliyorum. Buna benzer izaha muhtaç yargısal boşluklar var. Başta Aile Bakanlığı olmak üzere, kurumlara ait daireler tespit edilsin. Kimin girip çıktığı belli olmayan paravan kontratlı daireler incelemeye alınsın. SHÇEK kurumuna kayıtlı çocuklarla** ilgili bir tahkikatın yapılması şart olmuştur. Zira oğluma çok benzeyen çocuk belli ki birileri tarafından nitelikli iftira düzeneklerinde kullanılan "sahipsiz" bir çocuktu. Cemaat/hemşerilik gruplarından bütün bu olanların üzerini örtmek isteyen civardaki Trabzoluların varsa çocuk istismarlarıyla ve paravan dairelerde dönen işlerle bağlantıları açığa çıkartılmalıdır.

(**) Devlet yetiştirme yurtlarındaki sahipsiz çocuk ve gençlerin, cemaatlerin "Kızıl Elma" Turancılık ülküsüyle Türki Cumhuriyetlerden getirdikleri kadınların fuhuş, fuhuşa yer temin etme, kaset/kumpas tezgahları, nitelikli iftira düzenekleri gibi kirli işlerde kullanıldığı zaman zaman basına yansıyan olaylardan gün yüzüne çıkıyor (bknz. "Aleyna Çakır yerli ve milli bir fuhuş çetesinin kurbanı oldu"). 

(*) İSİM+SOYİSİM BENZERLİKLERİYLE kurulan tezgahlarda erken yaşlarda tuzağa düşürdükleri çocukları ilerisi için hazırlıyor olabilirler. Bunlar somut riskler. Zira Emniyet ve Yargıdaki uzantılarıyla çalışan nitelikli iftira ve sahtekarlık çetelerinin neredeyse on yıldır beni zan altında bırakmaya programlı düzenekler orta yerde duruyor! Organize düzeneklerde İSİM+SOYİSİM BENZERLiKLERiNiN banka havaleleri için kullanıldığını mahkeme dosyasına giren nitelikli iftiralardan öğreniyorum. Oğlum ile isim ve soyisim benzerliği olan arkadaşının böyle bir tuzağa çekilmediğini kim söyleyebilir? Ağırlıklı olarak bilgisayar oyunlarıyla ilgili yayınların olduğu Twitch'te gençlerin kara para aklama için kullanıldıkları basına yansıyor.





Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?

Türk Tipi Nomenklatura