Her tür dijital hilenin üzerimizde denendiği bir süreçten geçiyoruz

Kişisel verilerin güvenliği devletin vatandaşına karşı sorumlulukları arasında yer alan Anayasal bir hak olmalıdır. 

Hiç kimse kişisel çabalarıyla veri güvenliğini tam olarak sağlayamaz ve siber mafyaya dönüşen irili ufaklı suç yapılanmalarına karşı kendisini koruyamaz. 

Facebook'u bile bütün uygulamalarıyla tam bilmiyoruz. 4 Ekim 2021'de dünya çapında yaşanan facebook, instagram ve whatsapp sorunu bu alanda hiçbir hakimiyetimizin olmadığını, sosyal ağlarda tamamen edilgen olduğumuzu gösterdi. 

Bizlerin kişisel verilerini çalsalar ne olur diyen sıradan insanlarız belki (***) ama devletlerin süreçlere bakış açıları daha fazla sorumluluk ve ciddiyet içermeli. En başta da kendi vatandaşlarına karşı. Elbette bunun olabilmesi için Paralel/Derin devlet kavramının yerine türk/kürt, alevi/sünni, cübbeli/apoletli, zengin/fakir ayrımı yapmadan vatandaşa eşit mesafede yaklaşan devlet saygınlığının ve iradesinin inşası gerekir. Aksi halde ulus-aşırı siber çetelerin, yabancı istihbarat teşkilatlarının cirit attığı internet ortamında toplumun en zayıf halkası olan çocukları belli güç odaklarının lab faresi olmaktan kurtaramazsınız.

(***) Yasa dışı veri akışının ve her tür dijital hilenin üzerimizde denendiği bir süreçten geçiyoruz. Kişisel hesapların hack'lenmesiyle sizi ne tür tehlikelerin beklediğini tahmin bile edemezsiniz. Zan altında bırakmaya programlı saldırıları otomasyona bağlayan yapay zeka programlarıyla ve kadrolu trollerle çalışıyorlar. Ses ve yüz algoritmaları dahil kişisel verilerinizle ürettikleri manipulatif bilgi ve belgeleri kırk yıldır görmediğiniz ilkokul arkadaşlarınızdan hiç tanımadığınız akrabalarınıza, sosyal ve fiziki çevrenizdeki insanlara servis ederek yaşam alanlarını gasp ediyorlar. 




Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Resim
2018'de bir arkadaş meclisinde tanıştığım Pınar adındaki avukat, velayet değişikliği kararına itiraz dilekçemi verdiğimi söylediğimde,  " Bu ülkede velayeti fahişeden bile zor alırlar "  demişti. Bunu duyana kadar velayetin benim için anlamı kağıt üzerindeki bir formaliteden ibaretti. Arkamdan öyle çirkin tezgahlarla çalışmışlar ki bende olan velay et hiçbir somut gerekçe olmaksızın Ana dolu 11.Aile mahkemesinde karşı tarafa geçti.  Bana  "Bu ülkede velayeti fahişeden bile zor alırlar"  diyen Pınar adındaki avukatın davanın soruşturmasını yapan biri çıkması, ikamet ettiğim yerde yönlendirildiği daire sakinlerinin ise cemaat/hemşerilik çıkar ağlarına çalışan ve  yıllara uzanan nitelikli iftiraların ve dedikoduların baş aktörleri olması çok manidar.   Bundan âlâ PARALEL YAPILANMA mı olur?!   Velayet davasının karar aşamasında oğluma çok benzeyen bir çocuğu Trabzonlu Hülya'nın kızları Ece ile Duru sitede yanlarında gezdirdiler.  O çocuğu e...
Read more »

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Resim
Yıllardır yargıda, emniyette, sosyal hayatta ve internetin troll ağlarında eş zamanlı olarak örgütlenen paralel bir yapılanmanın itibarsızlaştırma saldırılarıyla mücadele ediyorum. 2017 Şubat'ından bu yana arka arkaya açılan dava ve soruşturma bombardımanında haklı gerekçeyi görmezden gelen, kurumları etkisi altına alan güç odaklarının "işlevsel aparatı" olarak iş gören yargı birimlerinin hatalı kararlarıyla tek başıma mücadele etmekte takdir edersiniz ki yetersiz kalıyorum. Onurum ve evladımın sağlığı ve güvenliği için verdiğim mücadelede Aile Mahkemelerinin dahi önüme engel koyması, üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gereken vahim bir meseledir. Telafisi mümkün olmayan " Taraflı, Bağımlı, Sorumsuz Yargı Süreçleri " kabul edilemez. Anneyi ve çocuğu öncelemesi beklenen 6284 sayılı yasa gibi kıymetli bir yasayı, Blog yazılarımı gerekçe göstererek, amacının tam aksi yönünde defalarca suiistimal ettiler. Kurumlardaki yozlaşmadan dolayı 12 yaşından itibaren benden al...
Read more »

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?

Resim
Yapay zeka programlarıyla yönetilen ByLock türevi networkler üzerinden yaşam alanlarını gasp eden paramiliter çeteler  Vatandaşın etnik kimliğini, inancını, siyasi görüşünü, kadınlık kimliğini ve hatta anneliğini hedef  alan itibarsızlaştırma düzeneklerinin kaynağı soruşturulmuyor. Onur ve haysiyeti hedef alan, can ve mal güvenliğini tehlikeye atan saldırılar, yapanların yanına kâr kalıyor. Yıllara uzanan  itibarsızlaştırma piyasasında rol alanlar ve bu piyasadan nemalananlar  dahil oldukları güç odakları tarafından  korunup kollanıyorlar. Toplumsal barışı tehdit eden cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar ağlarıyla saldırıyorlar 2011-2012 tarihlerinde startı verilen,  Ocak 2014'ten sonra  nitelikli hale gelen , 2015 Kasım'ında derinliği ve kapsamı artan bir karalama ve iftira kampanyası başlattılar.   Birinci dereceden yakınlarımı, kurdukları tezgahlarla benden uzaklaştırdılar. Mahalle aralarında gezen  çocuk istismarcısı adi çetelerin k onut dokunu...
Read more »