Sistematik saldırıların geçmişi bundan 7-8 sene evveline uzanıyor
Yeni öğrendiğimiz bilgilerden anlıyoruz ki Paralel Devlet Yapılanmasına çalışan siber çeteler çağrı merkezleri üzerinden tek bir cevapsız çağrıyla telefonunuza casus yazılım yükleyebilen teknolojiyi uzun bir süreden beri kullanıyorlar.
Check up, telekom, yardım kampanyaları vb aramarla telefonlara spy yazılım yüklüyorlar: Bknz Sayfamda ne vakit zülfiyare dokunsam anında telefonuma çağrı merkezlerinden cevapsız çağrı düşüyor. Yıllardır aynı döngü.
2014 yılı civarı iş çığırından çıkmıştı. SMS'le günde ortalama 20-30 reklam mesajı geliyordu. Türk Telekom'a gerek kişisel verilerin korunması konusunda gerekse internet ve telefon hatlarımdaki güvenlik açıklarıyla ilgili şikayet bildirimlerim oldu. Sonradan yurttaş hakları lehine bir takım hukuki düzenlemeler getirildi ve mesaj kısmında rahat bir nefes alabildik. Ancak bahse konu çağrı merkezleri hâlâ aynı şeyi tekrarlıyor.
Telefon ve internet hileleriyle benim gibi kendi halinde doğru düzgün yaşayan birini sürekli olarak zan altında bırakmakla kalmıyorlar, işinde gücündeki insanları da trolleyerek zor duruma düşürüyorlar.
Bana yönelik sistematik saldırıların geçmişi bundan 7-8 sene evveline uzanıyor***. Bu saldırılarla bireysel olarak baş etmenin imkanı yok. Ürettikleri içerikleri sadece ailemden ve arkadaş çevremden insanlara değil birbirine eklemlenen whasapp/snapchat/discord/telegram gruplarına saliseler içinde servis ediyorlar. Anlık çoklu konum tespitleriyle bulunduğunuz her ortamda yaşam alanlarınızı gasp ediyorlar. Bir tür tecrit ve imha politikası uyguluyorlar. Bu işi yıllarca otomasyona bağladılar. Hayatın olağan akışına uymayan olayları, birbirinin neredeyse tıpatıp aynı izaha muhtaç seviyesiz hal ve davranışları elimden geldiğince tarih, mekan, kişi ve bağlantılarıyla kayıt altına alıyorum.
Süreci sadece siber saldırıların mağduru olarak değil sosyoloji formasyonum gereği nesnel boyutlarıyla da ele alıyorum
Türkiye'de artan adli vakaların, siber çetelerle yerellerdeki işbirlikçilerin kurduğu düzeneklerle bağlantılı olabileceğini düşünüyorum. Siber çetelerin ince hesaplarla kurduğu tezgahlar karşısında refleksler aklın önüne geçebiliyor. Duygularıyla hareket eden fevri bir halkız. Siyasi-etnik-dini karşıtlıkları, kıskançlık-hırs-haset gibi yıkıcı duyguları harekete geçiren algı yönetimini kullanıyorlar. Kişi onur ve haysiyetini, can ve mal güvenliğini tehdit eden nitelikli itibarsızlaştırma düzeneklerini önleyebilecek kurumsal bilinç henüz yok. Caydırıcı cezalar için acilen "Deepfake Sorumluluk Yasası"nın çıkarılması gerekiyor.
ARZ/TALEPLE ÇALIŞAN İTİBARSIZLAŞTIRMA PİYASASI
Siber çeteler YARGI ve EMNİYET birimlerinde de etkinler. Dava soruşturmalarımı, mahkeme kararlarını manipule eden düzeneklerde yerellerdeki cemaat/hemşerilik çıkar ağlarını kullandılar. Arkalarında izlerini bıraktılar. Yargılanacaklar. BKNZ
Dijital ve fiziki takiple ne zaman nerede olduğumu bilen organize çetenin, konut dokunulmazlığımı ihlal ettiğini 2019'da ortaya çıkan kanıtlardan öğrendim. Geçmişe dönük izaha muhtaç olaylar bu kanıtlardan sonra gün ışığına çıktı. Telefon, bilgisayar ve internet hattıma sadece spy dosyalarla değil fiziki olarak da müdahalelerin olduğu anlaşılıyor. Yıllarca evime yasa dışı yollarla girilip çıkılmış. Fiziki çevreden özellikle çocukların yönlendirilerek kullanıldığı konut dokunulmazlığı ihlalleri var. 2017'de başladığım ikinci üniversitenin sınavlarına giderken evde bıraktığım telefonuma müdahale edildiği anlaşılıyor. Bunlar sadece benim tespit edebildiklerim. Buz dağının görünmeyen yüzünde kim bilir neler var?! Zira siber kurgu masalarında onur ve haysiyetimi tefe koymakla kalmamışlar, beni evimde dahi yıllarca can ve mal güvenliğimi tehdit eden nitelikli iftira düzenekleriyle de her tür saldırıya açık hale getirmişler.
Arz/Taleple çalışan bu kirli piyasayı benim itibarsızlaştırılmam için kullananların kimliği mahkeme kayıtlarında geçiyor.
(***) Ocak 2014'te ayrı eve çıkan eski eşim Fatih Kemal Altaylı ile 2016'da evlendiği Nagihan Gür Altaylı'nın beni hayatlarından tamamen ekarte etmek için sosyal ve siyasi güç ilişkilerinin devreye koyduğu nitelikli iftira süreçleri ve itibarsızlaştırma saldırılarıdır bunlar.
Ekte sunduğum ekran görüntülerinde onlarca istenmeyen ve engellenen ancak engellemekle de başa çıkılmayan çağrı numaraları liste halinde yer alıyor. Her gün yeni bir numara ekleniyor. Ne zaman Blog yazılarımda zülfiyare dokunsan anında telefonuma tanımadığım numaralardan ve 0850'li hatlardan çağrı düşüyor. Yıllardır aynı tezgah.
Bu numaraların her biri İHBAR niteliğindedir.
