Siber güvenlik açıklarının etik ve yasal boyutları var. İnsanların yüz algoritmasını veri bankalarında depolayan TikTok firmasıyla Trump arasındaki tartışmayı hatırlayın.
Ülke vatandaşlarının veri güvenliğinin uluslararası siber çetelerin ve bunlara eklemlenen yerel çetelerin kötü amaçlı kullanımından nasıl korunacağını bizler bilemeyiz.
İnsan onur ve haysiyetine, can ve mal güvenliğine kast eden sistemli saldırıların hedefinde kalmış biri olarak süreci bizzat tecrübe ettim. Bunların yapamayacakları kötülük yok. Hiçbir değer ve kriter taşımıyorlar.
Ben kendi halinde minimalist bir hayat yaşayan insanım. Yıllardır zan altında bırakıldığım alakasız imajlarla binlerce hesabın olduğu troll ağlarına servis edildim, Acun Ilıca prodüksiyon şirketi gibi çalışan, sistematik olarak kurgu ve hikaye üreten, deepfake, yapay zeka, makine öğrenmesi, GPT3 teknolojilerini tekellerine alan, devletin en kilit kurumlarını dahi kolaylıkla maniple edebilen bu yapıyla daha ne kadar mücadele etmem gerekiyor biri bana anlatsın!
Az buz değil nereden baksanız bir 7-8 yıllık süreçten bahsediyorum. Zerrece alakam olmayan düşük profilli işleri yaratan kurgucular kimdir, Emniyete, İstihbarata, Türk Telekoma kadar sızan, Aile Mahkemelerinden çıkan kararları etkileyecek gücü bulan bu yapının arka planı nedir? [Makine öğrenmesine dayanan ilk modeller - "Ön yargı otomasyonu"] Kurumların yapay zeka teknolojisinin ilk kurbanları, devletin ötekileştirdiği ve saldırılarda ellerini korkak alıştırmadığı benim gibi Alevi Kürt Kadınları mı olacak? Ses ve görüntü benzeşmesinin de ötesinde ikna kabiliyeti güçlü profesyonel manipulasyonlar var: Sesinizi ve telefon hattınızı kullanabiliyorlar, şifrelerinizi ele geçiriyorlar, sizi dijital takibe alıp evinize girip çıkıyorlar, yüz ve beden algoritmanızı kullanarak her tür kurgu ve filmi çekiyorlar. Benim gibi hedefe koydukları insanların adını karalamak için devletin bütün imkanlarını kullanan şer yapılanmasına karşı nasıl bir mücadele önerirsiniz?!
Ben kimseden sakınacağım hiçbir şeye asla tenezzül etmem. O nedenle yıllardır beni itibarsızlaştırmayı hedefleyen saldırıları yapanlar ve bu saldırılardan nemalananlar endişe etsin.
Birkaç gün önce tarikat okullarıyla ilgili bir makaleden alıntı yaparak kendimce yorumladığım bir video, telefonumun galerisinde duruyor. Bakalım hackerlar ve troll ağları marifetiyle bunun aslının ya da üretilmiş benzerinin yayılımı nasıl olacak.
Sonra da ortaya paramiliter güçlerden türeyen, devlete paralel yapılara çalışan çetelerin pazarını kurduğu "SUÇUN MADDİ DELİLLERİNİN ÜRETİLMESİ: NİTELİKLİ İFTİRA SUÇU" çıkıyor. Fatih Kemal Altaylı gibi, Nagihan Gür Altaylı gibi karaktersiz insanlar da bu çetelerden nemalanmak için sıraya giriyor. Kimliğimi, yüz algoritmamı kullanarak ağır suçlara imza atanlarla çıkar ilişkisi kurdular, bana ve evladıma yıllarca eziyet ettiler. SİSTEM BU: https://elamidirius.blogspot.com/2020/09/bir-insan-ayn-anda-birden-fazla-yerde.html
Devletin Emniyet/İstihbarat/Yargı birimlerine çalışan kapasitesiz insanların, nitelikli iftira suçlarına delil üretenlerin kendi halinde düzgün ve dürüst yaşayan bir vatandaş olarak benim adıma yargıda bulunmasını hakaret olarak görüyorum.
