İnce hesaplanmış algı oyunlarında yakın çevrenizden ulaşabildikleri insanları kullanmaya çalışıyorlar
Önyargıları besleyen en güçlü araç ezberlerle çalışan kara propagandadır
Her geçen gün daha da kutuplaşan toplumda siyasiler ve sahadaki ardılları geçmişten gelen önyargıları sıklıkla kullanıyorlar. Bunun aşılması demokrasinin içselleştirilmesiyle mümkün. Yani "ötekinin" kabulüyle.
Bu ülkede herkes istediği siyasi partiye destek verir. Siyasi tercih Anayasal bir haktır. Aynı durum inanç ve değerler için de geçerlidir. Toplumsal yaşamı tehdit etmediği sürece düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğünün, inanç ve yaşam biçimlerinin, kültürel değerlerin korunması coğrafyamıza zenginlik katar. Örtük ödeneklerle ya da yandaş suç yapılanmaları aracılığıyla beslenen ajan-muhbir vatandaş sayısını artırmak ise yeni Bylock'çulara, toplumdaki fay hatlarının derinleşmesine; arkadaşlık, kardeşlik, komşuluk gibi ortak değerlerin yerle bir olmasına hizmet eder.
Derin/Paralel kumanda masalarında dizayn edilen insana düşman tezgahları farklı toplum kesimlerinde eş zamanlı olarak yürütüyorlar.
Bunlarla kişisel olarak baş etmenin imkanı yok. Hedefe koydukları kişi ve gruplara sürekli olarak yeni cepheler açıyorlar. Taban tabana zıt görüşteki çevreleri dahi aynı amaç için harekete geçirebiliyorlar. Sosyal ve fiziki çevreden buldukları ya da yerleştirdikleri kişilerle sizin ve yakınlarınızın etrafını örümceğin ağları gibi örerek oyunlarını kuruyorlar.
İnce hesaplanmış algı oyunlarında - daha fazla - kullanılmamaları için yüzyüze görüştüğüm birkaç kişiyle de arama mesafe koymak durumunda kaldım. Çünkü İNSANLARIN YANILGILARININ SINIRI YOK. En akli selim sahibi olan isimlerin dahi bu tezgahlara kolayca düşebildiğini gördüm. Düşmeyeni de bir süre izledikten sonra fırsatını buldukları an "ödül/suça ortak etme/tehdit/şantaj" ağıyla dize getirdiklerine üzülerek şahit oldum.
Özetle, sizin ayağınızı kaydıramıyorlarsa çevrenizdekileri kandırıyorlar.
Şimdi bu girizgahı niçin yaptığıma geleyim
Benim siyasetle ilgili yorumlar yaptığımı, haber analizleriyle meşgul olduğumu ve bunu yıllardır kamusal alana açık Blog yazılarımda paylaştığımı bilen en yakınımdaki arkadaşlarım dahi algı yollu manipulasyonlarda bilip bilmeden rol aldılar.
Bir iki trajikomik anekdotla konuya açıklık getirmek istiyorum
Arkadaşım Selda, Fatih Çarşamba'da oturan teyzelerini ziyarete gideceği zaman beni de davet etmişti. Balat, güzel tarihi bir mekan. Misafirlikten sonra oralarda takılacaktık. Selda, bir gün evvelinden mütedeyyin teyzelerinin hatırına "omuzu açık gitmeyelim" demişti. Uzun eteklerimizi giyip turistik bir Çarşamba-Balat günü yapmıştık. Olayın benim açımızdan anlam ve önemi buydu. Tabi beni markaja alan para-militer çete açısından, çapraz espiyonaj faaliyetlerinde yeni hikaye ve kurguların üretilmesine vesile olacak bir sürü malzemeyi içeren bir durumdu aynı zamanda... Bir diğer anekdot Papatya'yla ilgili. Bir aralar organik sirke peşinde koşturuyordu. Maltepe sahilindeki tanıtım günlerinden birine organik sirke almaya giderken Bostancı'dan benimle Selda'yı da aldı hep beraber gittik. Kendimi bir anda Maltepe'deki Rize tanıtım günlerinin ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitinginde buldum. Rize mutfağının yöresel yemekleriyle de karnımızı doyurduk, organik sirkelerimizi aldık, sonra da evlerimize dağıldık.
Çapraz espiyonaj faaliyetlerinde algı oyunlarını yöneten çetenin Emniyet, İstihbarat ve Yargı ayağı için: Bknz
Çocuk istismarcısı adi çetelerinin yasadışı yollarla evime girip çıktıklarını twitter eskort sayfalarına düşen evimde çektiklleri pornografik görüntülerden öğrendim.
Not: Basit bir mantık kuralıdır: Size atfedilen bilmediğiniz/yapmadığınız şeyleri, yüzünüze karşı söylenmediği müddetçe önü arkası olmayan geribildirimlerden belki sezebilirsiniz ancak tahmin edemezsiniz. Arkadaş ve kardeşler böyle günler için vardır. Yani sizin arkanızda dönen dolapları dağıtmak için. Onlar da yalana ve çıkara batmış ilişki ağlarından besleniyorsa ortada ne arkadaşlık ne kardeşlik kalır!
