Profesyonel kurgular, eşgal benzerlikleri, siber ve akran zorbalıkları, nitelikli iftiralar...


Bundan dokuz-on yıl kadar evvel siteden bir komşum* bana neredeyse tıpatıp benzeyen birinin olduğundan bahsetmişti. Bir gün sitenin havuzunda denk geldik. Gerçekten de yüzümüz çok benziyordu. Öylesine bir anekdot olarak geçip gitti. Bundan iki-üç sene kadar evvel de mahallede bir kadının şaşkın bakışlarını üzerimde bulmuştum. Kadının yüzü karakteristik biçimde bana benziyordu. Komşumun yıllar önce gösterdiği kadınla aynı kişi miydi bilmiyorum. Saç rengi farklıydı. [(*) Aysel Hanım'la bir süredir karşılaşmıyorum. Oğlumla yaşıt Çağrı adında bir oğlu, bir de ondan büyük bir kızı vardı.]

Başka bir "ilginç benzerlik" olayı oğlumla ilgilidir. Oğluma çok benzeyen bir çocuğu velayet davasının karar aşamasında ikamet ettiğim siteye getiren kızlar araştırılsın. Sonuçta onlar da çocuk ve belli ki birilerinin yönlendirmesiyle istismar ediliyorlar.

Apartmanda oğlumun akranı kızların (Ece ile Duru) sitede yanlarında gezdirdikleri, oğlum Cem'e çok benzeyen çocuğu ilk bakışta ben bile oğlum zannetmiştim. Kemal'in açtığı velayet davasının karar aşamasındaki günlerdi. Sadece ben değil başkaları da bu çocuğun 2017 Ekim'inden beri buraya neredeyse hiç uğramayan oğlum Cem olduğunu düşünmüş. Bu kızkardeşler, öğrendiğim kadarıyla aleyhimdeki nitelikli iftira düzeneklerine kullanılan, evime yasa dışı yollarla girip çıkan, aleyhimde ürettikleri uygunsuz içerikler üzerinden oğluma akran ve siber zorbalığı yapan çocukların başında geliyor. Normal şartlarda saygın bir hukuk devletinde toplumun sağlığı ve güvenliği için bu çocukların bir an evvel ıslah edilmesi, onları yönlendiren istismarcıların bulunup yargıya taşınması gerekir. Ancak devletin yargısı evlerimize kadar sızan çeteleri derdest etme yerine savcılığa başvuranı kriminalize etme yolunu tercih ediyor.

Organize suçlarda "cezasızlık zırhı" olarak çocukların kullanıldığına dair çok fazla kanıt var.  Yukarıda bahse konu kızların anneleri de - ne tesadüftür ki - yıllardır aleyhimde kara propaganda yürüten, Aleviliğim üzerinden o bilindik nefret söylemlerini ortalığa yayan, davalarımın Emniyet/İstihbarat soruşturmalarını hemşerilik/cemaat bağlantıları üzerinden manipule eden binadaki Trabzonlu Hülya çıkıyor.  Hülya'nın bir dönem samimi olduğu alt kat komşum Nükhet Hanım'ın 2018'de apar topar taşınmasının arka planında neler var, onların da ortaya çıkartılması gerekiyor. Nükher Hanım'ın oğlunun da birileri tarafından yönlendirildiği düzenekler söz konusu. Konut dokunulmazlıklarında ve uygunsuz içeriklerde bu çocukların kullanıldığı ortada.

AYRICA:

Genellikle çalışma odamda geç saatlere kadar oturduğumdan, yıllardır zaman zaman yangın merdiveninin ağır demir sürgüsünün açıldığını duyarım. Gece geç saatlerde yangın merdiveninden giriş yapanlar ve kapıyı içeriden açanlar kimdir? Bina ve site güvenliği açısından soruşturulması gerekir.

İzaha muhtaç olaylar, çocuk istismarları, konut dokunulmazlığı ihlalleri, nitelikli iftira düzenekleri, yalancı şahitlikler ve tüm bu organize suçlarda rol alan yargılanmaya mahkum kişiler...

İnsan onur ve haysiyeti haddini bilmez kapasitesiz kişilerin "çamur at izi kalsın" diyebilecekleri basit bir olgu değildir. Benim gibi kendi halinde yaşayan, toplumsal sorumluluk duygusu yüksek birine bu kadar kötülük yapmış ve içlerinden kötülükten başka bir şey gelmeyen bu insanların başına sıkıntı geldiği zaman üzülmemek gerekiyor. Umarım hayat onlara hadlerini ziyadesiyle bildirir.






Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler