Paralel devlet yapılanmalarının işleyişini maruz kaldığım saldırılar vesilesiyle bizzat tecrübe ettim.
Kazan/Kazan formülüyle çalışan cemaat/hemşerilik çıkar ağlarıyla dört koldan saldırıyorlar.
Aleyhimdeki ilk savcılık soruşturmasından 'Kovuşturmaya Yer Yok' kararı çıktı (Soruşturma No: 2017/73254 - Karar No: 2017/43264). Hakaniyetli bir savcıydı. Eski eşimin ve karısının hezeyanları yüzünden evladıma ulaşamadığımı ifade etmiştim. "Yavuz hırsızlar ev sahibini bastırıyor" demiştim.
Gerek oğlum lehine talep ettiğim soruşturmalara gerekse karşı tarafın aynı gerekçeye dayanarak arka arkaya açtığı soruşturmalara bakan savcılar ve kimi hakimler hakkaniyetli hareket etmediler. Her şey kayıt altında. Görmek isteyen onurlu yargı mensupları hakikati görür.
* 2017 yılında açtıkları velayet davası, taktiksel uzaklaştırma kararları ve Blog'umdaki yazılarımı "hakaret" gerekçesi yaparak arka arkaya açtıkları davalar yüzünden dört yıldır hayatımda hiç gitmediğim Adliye'ye, Karakol'a gidip gelmek durumunda kaldım.
* Anadolu 14. Asliye Ceza mahkemesinde görülen davada üç hakim değişti. İlk duruşmada asıl mağdurun ben ve oğlum olduğunu, oğluma aylarca ulaşamadığımı, bir anne olarak endişelerimi blog yazılarımda kaleme aldığımı, amacımın adalet olduğunu, hakaret olmadığını söyledim. Davacı taraftan kimse yoktu. Hakim "Hem dava açıyorlar hem de açtıkları davaya gelmiyorlar. Bir sonraki davaya getirilsinler" dedi. O hakimin yeri değiştirildi. Arka arkaya değişen hakimlerden ve ötelenen duruşmalardan sonra mahkemeye atanan ve aleyhimdeki karara imza atan kadın hakim işini layıkıyla yapmak yerine birilerinin telkinleriyle hareket etti ve kriminal bir vakaymışım gibi beni Emniyet takibine aldırdı (Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59).
İtibarsızlaştırmaya programlı tezgahlarda cemaat/hemşerilik networklerinde bulabildikleri herkesi kullanıyorlar.
Referansla tuttuğum Erzurumlu Avukat Rıza Yıldırım beş yıldır bende olan velayeti koruyamadı. Şahitlerimin çocuğumun babasını kötülemediği için velayeti kaybettiğimizi söyledi. Adliye psikolog/pedagog görüşmesinde "çocuk hep bendeydi" demem gerektiğini telkin etti. Değildi. Çocuğum ilk iki yıl bendeydi, sonra elimden kayıp gitti. Bir senelik mücadelenin sonunda 2017'de 6284 sayılı yasa sayesinde oğluma tekrar kavuşabilmiştim. Sonrasında filmi yine başa sarmışlardı.
Avukatımın başka davalarda tecavüzcüleri savunan bir avukat olduğunu maalesef sonradan öğrendim. Benim gibi kadın hakları aktivisti biriyle böyle bir avukatın yan yana gelmesi dünya görüşüm ve hayat felsefem açısından vahim bir durumdu. Bu işlerde kurumsal destekli yapay zeka programlarıyla yapılan yönlendirmelerin etkileri var. Algıları böyle yönetiyorlar. En akli selim sahibi insanların dahi bu tezgahların aracı haline geldiği bir yapı söz konusu.
"Bu ülkede Velayeti Fahişeden bile zor alırlar"
Velayetin istinafta olduğu günlerde bir davette tanıştığım Pınar adındaki avukat "velayeti fahişeden bile zor alırlar" dediğinde karşımda nasıl çirkin bir düzeneğin olduğunun ayırdına anca varabilmiştim. "İstinaftan kesin geri döner" dedim. Ama öyle olmadı.
Anlaşılan o ki çocuğumun babası ve eşi avukat Nagihan Gür Altaylı beni "o...lukla geçinen sapkın, pedofili, düşkün biri" olarak lanse etmeye ve her yerde itibarsızlaştırmaya ant içmiş. Evladıma ruhunu derinden incitecek iftiraları zerk edecek kadar ileri giden hasta ruhlu insanlar bunlar. Ne talihsizliktir ki kurumlardaki sosyal ve siyasal güçlerini kullanıyorlar.
FETÖ'nün "Renklendirme" modeli
Cemaatin bağlantıları, oturduğum mahalleye ve hatta binaya kadar uzanıyor... Çocuk istismarı, haneye tecavüz, iftira, yalancı şahitlik, nitelikli iftira, dijital manipulasyon asıl meslek alanları olduysa dini cemaatler mezheplerini sorgulasınlar.
Sorunlarını kendi başına çözmeyi öğreten bir kültürden ve eğitimden geçtim. Başlarda dikkatimi çekmedi ancak ailemin de yıllar içerisinde profeyonel tezgahlarla aleyhimde manipule edildiğini sonradan öğrendim. Üstelik bunu kurumsal kimlikle devletin ilgili birimleriyle yaptılar.
Mesleki etik kurallarını yok sayan yargı mensuplarına karşı Baroların ve HSK'nin sorumluluğu olmalıdır: Bknz.