Türkiye'de Telefon ve İnternet güvenliği: Sektörle ilgili Etik ve Yasal Sorunlar

Türkiye'de Telefon ve İnternet güvenliği: Sektörle ilgili Etik ve Yasal Sorunlar

Şubat 18, 2021

Ülkenin telekomünikasyon tekeli konumundaki Türk Telekom, hizmet güvenliğini sağlamaktan aciz bir kurum mudur?

Casus yazılımları telefonlarımıza yükleyen teknolojiyi Paralel Devlet Yapılanmasına çalışan siber çeteler uzun süreden beri kullanılıyorlar. Check up, Telekom, yardım kampanyaları adı altında yapılan aramalarla telefonlara casus yazılım yükleyebiliyorlar: bknz. Bunun için tek bir çağrı bırakmaları yetiyor.

"Ülke hukuksuzluğun, sapkın fuhuş/pornografi çetelerinin, çocuk istismarcılarının, iftiracıların coğrafyası olduysa..."

Her tür senaryoyu, tehlikeli kurgu ve hikayeyi sistemdeki güvenlik açıklarından faydalanarak üreten siber çeteler, manipulatif bilgi ve belgeleri mesajlaşma platformlarından ortalığa servis ederek onur ve haysiyetimize, canımıza ve malımıza kast ediyorlar.

Yurttaş hakları lehine bir takım hukuki düzenlemeler yapıldı ve mesaj kısmında bir nebze rahatlama oldu. Ancak ne olduğu meçhul çağrı merkezleri yasa dışı faaliyetlerini halen kontrolsüz biçimde sürdürüyor.

PARALEL YAPILANMANIN BAKİYESİ CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARI YARGI KARARLARINI DAHİ ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARIN MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA ETKİLİYORSA DEVLET NİÇİN VAR?

Organize çeteler karar alıcı yargı birimlerini ve dava soruşturmalarını sistematik olarak manipule ediyorlar. Yasa dışı dijital takiplerden elde edilen yargı süreçlerinde kişisel bilgilerine ulaştıkları kilit konumdaki kişileri rüşvetle satın alıyorlar veya baskı ve şantajla istediklerini yaptırıyorlar.

Anne ve çocuğu öncelemesi gereken Aile Mahkemelerinin, eğitim kurumundaki rehberlik servisinin ve okul yönetiminin, Adliye pedagog raporuna imza atan uzmanların, layıkıyla yapılmayan savcılık soruşturmalarının nitelikli iftira düzenekleriyle bağlantısının mercek altına alınması gerekiyor. Cemaat/Hemşerilik gibi çıkar ilişkileriyle uygulanan cezasızlık politikası mevcut çürümenin daha da derinleşmesine yol açacaktır.

[Anadolu 11. Aile 2017/75 (velayetin değiştirilmesi), Çelişkili adliye psikolog raporu (Bir yıllık kopuştan sonra 2017 yılında tekrar benimle yaşamaya başlayan 2005 doğumlu oğlum Cem'in adliye uzman pedagog görüşmesinde "hafta içi annesiyle kaldığı ve annesiyle kalmaktan memnun olduğu" sözleri kayıtlara geçmesine rağmen raporun tavsiye kararı anne ve çocuk aleyhine yazılıyor, Anadolu 11.Aile Mahkeme Hakimi ise son duruşmada sözlü olarak "çocuk 12 yaşından büyük olduğu için onun kararı" diyerek davayı doğru olmayan bir gerekçeyle anne ve çocuk aleyhine kesip atıyor), Anadolu 7. Aile 2017/361 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 18.Aile 2017/71 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 7. Asliye Ceza 2017/437 (HAGB), Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59 (HAGB), çocuğumun telefon ve internet hatlarının güvenliği ve yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması talebimi içeren 2019/31360 ve 2019/134800 no'lu Anadolu Adliyesi savcılık başvurum (kovuşturmaya yer yok kararına itirazımda ve ikinci soruşturma talebimd kyok kararları devam etti), oğlumun on iki yaşından bu yana 2017'den beri birlikte yaşadığı babası ve babasının oğlum lehine altı aylık uzaklaştırma almış olan avukat eşinin taktiksel uzaklaştırma kararları, bu kararlarla oğluma fiziki erişimimin engellenmesi, kazanılan kumpas davalarının avukatlık masraflarının icra takipleri, banka blokajları, soruşturma savcılarından birinin burada adının geçmesini "hakaret" gerekçesi yaparak açtığı dava Anadolu 27.Asliye Ceza 2022/642... Özetle; yargı kurumları haklı ve mağduru maddi manevi yılgınlığa uğratmanın aracına dönüştü. ]