Hak aradığım kurumlardaki tehlikeli yozlaşmayı iliklerime kadar hissettim

Organize suçların işlenme biçimini, kurumsal yozlaşmayı, özellikle çocukların içine çekildikleri tehlikeleri gerek bir anne hassasiyetiyle gerekse sosyolog olarak toplumcu bir anlayışla kaleme aldığım Blog yazılarım beşinci defadır "hakaret" gerekçeli bir davanın konusu oluyor.


[Anadolu 11. Aile 2017/75 (velayetin değiştirilmesi), Çelişkili adliye psikolog raporu (Bir yıllık kopuştan sonra 2017 yılında tekrar benimle yaşamaya başlayan 2005 doğumlu oğlum Cem'in adliye uzman pedagog görüşmesinde "hafta içi annesiyle kaldığı ve annesiyle kalmaktan memnun olduğu" sözleri kayıtlara geçmesine rağmen raporun tavsiye kararı anne ve çocuk aleyhine yazılıyor, Anadolu 11.Aile Mahkeme Hakimi ise son duruşmada sözlü olarak "çocuk 12 yaşından büyük olduğu için onun kararı" diyerek davayı doğru olmayan bir gerekçeyle anne ve çocuk aleyhine kesip atıyor), Anadolu 7. Aile 2017/361 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 18.Aile 2017/71 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 7. Asliye Ceza 2017/437 (HAGB), Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59 (HAGB), çocuğumun telefon ve internet hatlarının güvenliği ve yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması talebimi içeren 2019/31360 ve 2019/134800 no'lu Anadolu Adliyesi savcılık başvurum (kovuşturmaya yer yok kararına itirazımda ve ikinci soruşturma talebimd kyok kararları devam etti), oğlumun on iki yaşından bu yana 2017'den beri birlikte yaşadığı babası ve babasının oğlum lehine altı aylık uzaklaştırma almış olan avukat eşinin taktiksel uzaklaştırma kararları, bu kararlarla oğluma fiziki erişimimin engellenmesi, kazanılan kumpas davalarının avukatlık masraflarının icra takipleri, banka blokajları, soruşturma savcılarından birinin burada adının geçmesini "hakaret" gerekçesi yaparak açtığı dava Anadolu 27.Asliye Ceza 2022/642... Özetle; yargı kurumları haklı ve mağduru maddi manevi yılgınlığa uğratmanın aracına dönüştü. ]

Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Bir tür yasalar üstü "tecrit ve imha" yöntemiyle mi karşı karşıyayız?

Türk Tipi Nomenklatura