Kimi kime şikayet edeceksin?!

Yasalar-üstü güç odakları, özellikle şu son on yılda dijital iletişimin tabana yayılmasıyla birlikte, devasa miktarlara ulaşan verileri yapay zeka programlarına yüklediler. İnce olasılık hesaplarıyla çalışan bu programlar, yedisinden yetmişine hemen herkesin, birbirinden farklı toplumsal çevrelerin hangi durumlar karşısında ne tür tepkiler vereceğini %90'ın üzerindeki oranlarla tahmin edebiliyor. Bir kişinin bir mağazada hangi renge ve modele yöneleceğini tahmin etmek firmalar açısından ürün yönetimi için kıymetli bir veri olabilir. Aynı hassas olasılık hesaplarıyla kontrespiyonajın farklı gruplar üzerindeki etkisini ölçmek de bahse konu yapay zeka programlarıyla yapılabiliyor. Böylesi bir gücün TARAFSIZLIK İLKESİNİ ayaklar altına alan kurumlar tarafından belli çıkar gruplarının lehine kullanılması kabul edilemez. Kendi yurttaşını tehlikeli grupların hedef tahtası haline getiren, ülkeyi açık hava insan laboratuvarına çeviren güç odaklarının varlığı herkes için tehlikelidir. Ne Anayasa açısından ne de uluslararası toplum nezdinde kabul edilebilir bir durumdur. Tanrıcılığa soyunmak her zaman kendi şeytanlarını üretir. Ortalık irili ufaklı şeytandan geçilmiyor.

Not: Karmaşık insan davranışlarına/reflekslerine yön verebilmeyi amaçlayan BIG DATA devletlerin mi yoksa şirketlerin mi kontrolünde bilemeyiz. Ancak şu da bir gerçek ki cep telefonlarının hack'lenmesi ilkel bir veri toplama yöntemine dönüşüyor. Artık biometrik sensörler ile beyin dalgalarının ölçülmesiyle elde edilen verilerden bahsediliyor (Hariri/2018-Davos). 


Bu blogdaki popüler yayınlar

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok pis kokular geliyor

Devletin en kilit kurumlarında Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar grupları

Reşit olmamış gençleri kullanan özel para-militer çeteler